AB-Türkiye ilişkilerinde son dönemde yaşanan değişimler, lojistik sektörüne yönelik yeni fırsatları beraberinde getiriyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji ve güvenlik alanlarında kriz yaşayan Avrupa Birliği (AB), Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesiyle de zorlu bir süreçten geçiyor. ABD-Çin ticaret savaşı ve Çin'in küresel rekabette artan ağırlığı da AB için yeni denge arayışlarını beraberinde getiriyor.

Bu süreçte AB tedarik güvenliğini sağlayacak istikrarlı ve yakın ortaklar arayışında Türkiye, Orta Koridor üzerindeki jeopolitik konumu, ulaştırma altyapısı ve sanayi kabiliyetiyle öne çıkan bir seçenek haline geliyor.

Türkiye'nin AB ile derinleşen işbirliğinin lojistik sektörü açısından taşıdığı fırsatlar değerlendirilirken, Gümrük Birliği'nin yeniden gündeme gelmesi ve AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu'nun sektöre yeni açılımlar getirebileceği belirtiliyor.

Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, Türkiye'nin lojistik sektörü açısından önünde büyük bir fırsat olduğunu vurgulayarak, küresel değişimlerin Türkiye ve Avrupa'nın birbiriyle daha iyi entegre olması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin lojistik sektörüne yapılacak teşviklerle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda ilerleme sağlayabileceğini belirtti.

Dinçer, Türkiye'de son dönemde yaşanan büyük lojistik şirketlerinin yabancı oyuncalara satılmasına da değinerek, bu satışların sektörün stratejik önemini gösterdiğini ve ilerleyen dönemde stratejik değerlendirmelere ihtiyaç duyulacağını söyledi. Türkiye'nin lojistik sektöründe potansiyelinin altında olduğunu ancak gelecekte daha parlak günlerin beklediğini belirtti. .

Kaynak: AA

AB-Türkiye ilişkilerinde son dönemde yaşanan değişimler, lojistik sektörüne yönelik yeni fırsatları beraberinde getiriyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji ve güvenlik alanlarında kriz yaşayan Avrupa Birliği (AB), Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesiyle de zorlu bir süreçten geçiyor. ABD-Çin ticaret savaşı ve Çin'in küresel rekabette artan ağırlığı da AB için yeni denge arayışlarını beraberinde getiriyor.

Bu süreçte AB tedarik güvenliğini sağlayacak istikrarlı ve yakın ortaklar arayışında Türkiye, Orta Koridor üzerindeki jeopolitik konumu, ulaştırma altyapısı ve sanayi kabiliyetiyle öne çıkan bir seçenek haline geliyor.

Türkiye'nin AB ile derinleşen işbirliğinin lojistik sektörü açısından taşıdığı fırsatlar değerlendirilirken, Gümrük Birliği'nin yeniden gündeme gelmesi ve AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu'nun sektöre yeni açılımlar getirebileceği belirtiliyor.

Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, Türkiye'nin lojistik sektörü açısından önünde büyük bir fırsat olduğunu vurgulayarak, küresel değişimlerin Türkiye ve Avrupa'nın birbiriyle daha iyi entegre olması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin lojistik sektörüne yapılacak teşviklerle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda ilerleme sağlayabileceğini belirtti.

Dinçer, Türkiye'de son dönemde yaşanan büyük lojistik şirketlerinin yabancı oyuncalara satılmasına da değinerek, bu satışların sektörün stratejik önemini gösterdiğini ve ilerleyen dönemde stratejik değerlendirmelere ihtiyaç duyulacağını söyledi. Türkiye'nin lojistik sektöründe potansiyelinin altında olduğunu ancak gelecekte daha parlak günlerin beklediğini belirtti. .

Kaynak: AA