Ayasofya'da Şok Eden Kitap Yakma Olayı

11 Temmuz gecesi saat 23. 50 sıralarında İstanbul'un tarihi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde meydana gelen olay, toplumda derin bir üzüntü yarattı. Sosyal medyadan yapılan açıklamaya göre, cami içerisinde bir kitabı ateşe veren şüpheli M. G. (42) tespit edilerek gözaltına alındı. Kültürel ve dini değerlerin simgesi olan bu mekânda yaşanan bu eylem, kısa sürede kamuoyunda geniş yankı buldu.

İncil'i Yakarak Halıyı Ateşe Verdi

Olay yeri incelemesi sonucu, M. G'nin yaktığı kitabın bir İncil olduğu ve alevlerin caminin halısını tutuşturduğu belirlendi. Hızlı müdahalede bulunan güvenlik görevlileri sayesinde yangın büyümeden söndürüldü. Olayın ardından emniyet birimleri, şüpheliye ulaşmak için kapsamlı bir çalışma başlattı ve şahsın araçla olay yerinden uzaklaştığını tespit etti.

Geçmişteki Suç Kayıtları Ortaya Çıktı

Gözaltına alınan M. G'nin daha önce "kasten yaralama", "tehdit", "hakaret" ve "oto hırsızlığı" gibi suçlardan kaydı olduğu ortaya çıktı. Mahkeme sırasında zanlı, akıl hastanesinde tedavi görmek istediğini belirtti. Şüpheli, nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilerek sorgulandı.

Hakimlik, zanlının "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.

Güvenlik Kamerasına Yakalanan Anlar

Olay anı, caminin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, M. G'nin tutuşturduğu kitabı duvarın dibine bıraktığı ve halının alev aldığı anlar net bir şekilde görüldü. Zanlı, yangını başlattıktan sonra olay yerinden hızla uzaklaşırken, bu anlar kayıt altına alındı. Güvenlik güçleri, bu görüntüler sayesinde zanlının kimliğini kısa sürede belirledi.

Tutuklama ve Toplumsal Tepki

Cami gibi kutsal alanlarda yapılan bu tür eylemler toplumda infial yaratırken, M. G'nin tutuklanması kamuoyunu bir nebze olsun rahatlattı. Yetkililer, bu tür eylemlere karşı toplumun daha bilinçli ve duyarlı olmasının önemine dikkat çekti. Olay, inanç ve kültürel değerlerin korunmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. .

Kaynak: AA

Ayasofya'da Şok Eden Kitap Yakma Olayı

11 Temmuz gecesi saat 23. 50 sıralarında İstanbul'un tarihi Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde meydana gelen olay, toplumda derin bir üzüntü yarattı. Sosyal medyadan yapılan açıklamaya göre, cami içerisinde bir kitabı ateşe veren şüpheli M. G. (42) tespit edilerek gözaltına alındı. Kültürel ve dini değerlerin simgesi olan bu mekânda yaşanan bu eylem, kısa sürede kamuoyunda geniş yankı buldu.

İncil'i Yakarak Halıyı Ateşe Verdi

Olay yeri incelemesi sonucu, M. G'nin yaktığı kitabın bir İncil olduğu ve alevlerin caminin halısını tutuşturduğu belirlendi. Hızlı müdahalede bulunan güvenlik görevlileri sayesinde yangın büyümeden söndürüldü. Olayın ardından emniyet birimleri, şüpheliye ulaşmak için kapsamlı bir çalışma başlattı ve şahsın araçla olay yerinden uzaklaştığını tespit etti.

Geçmişteki Suç Kayıtları Ortaya Çıktı

Gözaltına alınan M. G'nin daha önce "kasten yaralama", "tehdit", "hakaret" ve "oto hırsızlığı" gibi suçlardan kaydı olduğu ortaya çıktı. Mahkeme sırasında zanlı, akıl hastanesinde tedavi görmek istediğini belirtti. Şüpheli, nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilerek sorgulandı.

Hakimlik, zanlının "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.

Güvenlik Kamerasına Yakalanan Anlar

Olay anı, caminin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, M. G'nin tutuşturduğu kitabı duvarın dibine bıraktığı ve halının alev aldığı anlar net bir şekilde görüldü. Zanlı, yangını başlattıktan sonra olay yerinden hızla uzaklaşırken, bu anlar kayıt altına alındı. Güvenlik güçleri, bu görüntüler sayesinde zanlının kimliğini kısa sürede belirledi.

Tutuklama ve Toplumsal Tepki

Cami gibi kutsal alanlarda yapılan bu tür eylemler toplumda infial yaratırken, M. G'nin tutuklanması kamuoyunu bir nebze olsun rahatlattı. Yetkililer, bu tür eylemlere karşı toplumun daha bilinçli ve duyarlı olmasının önemine dikkat çekti. Olay, inanç ve kültürel değerlerin korunmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. .

Kaynak: AA