Eklemleri Korumanın Yeni Yolları: Cerrahi ve Biyolojik Yaklaşımlar

Cerrahi ve Biyolojik Yöntemler ile Eklem Sağlığını Korumak

Günümüzde, gelişen cerrahi ve biyolojik yöntemler sayesinde eklemleri onarmak ve korumak artık mümkün hale geldi. Liv Hospital Samsun Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Opr.

Dr. Barış Özgürol, uzun süreli eklem ağrısı, takılma veya hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurmasının tedavi başarısını ve yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

Büyük eklemler, aşırı kullanım, spor yaralanmaları, obezite ya da yaşa bağlı kıkırdak aşınmaları nedeniyle hasar görebilir, bu yüzden erken tanı koyulması kritik önem taşır.

Erken Tanı ve Tedavi Seçenekleri

Erken teşhis edilen eklem sorunlarında, cerrahi olmayan tedavilerin genellikle ilk aşamada tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Özgürol, tedavi süreçlerinde fizik tedavi, eklem çevresi kas güçlendirme egzersizleri, PRP veya kök hücre gibi biyolojik enjeksiyonlar, ağrı azaltıcı uygulamalar ve kilo kontrolünün etkili yöntemler olduğunu ifade ediyor. Bu tedaviler, eklemlerdeki yükü azaltarak kıkırdak dokunun korunmasını sağlarken, kan dolaşımını artırır. Ancak hasarın ciddiyeti arttığında cerrahi müdahaleler gündeme gelir.

Eklem Koruyucu Cerrahilerin Rolü

Eklem koruyucu cerrahiler, eklemi tamamen değiştirmek yerine mevcut dokuları onarmak ve yük dağılımını düzeltmek amacıyla uygulanır.

Menisküs yırtıklarında tamir operasyonları, kıkırdak hasarlarında mikro kırık veya kıkırdak nakilleri, diz çevresindeki eğriliklerin düzeltilmesi için osteotomiler ve kalça sıkışma sendromunda artroskopik işlemler örnek olarak verilebilir. Bu tür cerrahiler genellikle kapalı yöntemlerle, yani küçük kesilerle yapılır.

Erken Müdahale ile Artan Başarı Oranı

Modern cerrahi teknikler, hastaların kendi doğal eklemlerini korumalarına olanak tanırken, protez gereksinimini yıllarca erteleyebilir. Özellikle doğru hasta seçimi ve deneyimli cerrahların elinde, eklem koruyucu cerrahiler oldukça başarılı sonuçlar verir.

Cerrahi sonrası uygulanan erken fizik tedavi ve kontrollü egzersizler, hastaların hızlı bir şekilde ağrısız yürüyebilmesine ve spor gibi günlük aktivitelerine geri dönmelerine olanak tanır.

Protez Her Zaman Çözüm Değil
Sonuç olarak, eklem ağrısı çeken herkes için protezin tek çözüm olmadığını belirten Dr. Özgürol, gelişen biyolojik ve cerrahi yöntemlerle eklem onarımının büyük ölçüde mümkün olduğunu vurguluyor.

Uzun süreli eklem ağrısı, takılma ya da hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin, zaman kaybetmeden ortopedi uzmanına danışması hem tedavi başarısını artırır hem de yaşam kalitesini yükseltir. .

Kaynak: IHA

Eklemleri Korumanın Yeni Yolları: Cerrahi ve Biyolojik Yaklaşımlar

Cerrahi ve Biyolojik Yöntemler ile Eklem Sağlığını Korumak

Günümüzde, gelişen cerrahi ve biyolojik yöntemler sayesinde eklemleri onarmak ve korumak artık mümkün hale geldi. Liv Hospital Samsun Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Opr.

Dr. Barış Özgürol, uzun süreli eklem ağrısı, takılma veya hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin vakit kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurmasının tedavi başarısını ve yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynadığını belirtiyor.

Büyük eklemler, aşırı kullanım, spor yaralanmaları, obezite ya da yaşa bağlı kıkırdak aşınmaları nedeniyle hasar görebilir, bu yüzden erken tanı koyulması kritik önem taşır.

Erken Tanı ve Tedavi Seçenekleri

Erken teşhis edilen eklem sorunlarında, cerrahi olmayan tedavilerin genellikle ilk aşamada tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Özgürol, tedavi süreçlerinde fizik tedavi, eklem çevresi kas güçlendirme egzersizleri, PRP veya kök hücre gibi biyolojik enjeksiyonlar, ağrı azaltıcı uygulamalar ve kilo kontrolünün etkili yöntemler olduğunu ifade ediyor. Bu tedaviler, eklemlerdeki yükü azaltarak kıkırdak dokunun korunmasını sağlarken, kan dolaşımını artırır. Ancak hasarın ciddiyeti arttığında cerrahi müdahaleler gündeme gelir.

Eklem Koruyucu Cerrahilerin Rolü

Eklem koruyucu cerrahiler, eklemi tamamen değiştirmek yerine mevcut dokuları onarmak ve yük dağılımını düzeltmek amacıyla uygulanır.

Menisküs yırtıklarında tamir operasyonları, kıkırdak hasarlarında mikro kırık veya kıkırdak nakilleri, diz çevresindeki eğriliklerin düzeltilmesi için osteotomiler ve kalça sıkışma sendromunda artroskopik işlemler örnek olarak verilebilir. Bu tür cerrahiler genellikle kapalı yöntemlerle, yani küçük kesilerle yapılır.

Erken Müdahale ile Artan Başarı Oranı

Modern cerrahi teknikler, hastaların kendi doğal eklemlerini korumalarına olanak tanırken, protez gereksinimini yıllarca erteleyebilir. Özellikle doğru hasta seçimi ve deneyimli cerrahların elinde, eklem koruyucu cerrahiler oldukça başarılı sonuçlar verir.

Cerrahi sonrası uygulanan erken fizik tedavi ve kontrollü egzersizler, hastaların hızlı bir şekilde ağrısız yürüyebilmesine ve spor gibi günlük aktivitelerine geri dönmelerine olanak tanır.

Protez Her Zaman Çözüm Değil
Sonuç olarak, eklem ağrısı çeken herkes için protezin tek çözüm olmadığını belirten Dr. Özgürol, gelişen biyolojik ve cerrahi yöntemlerle eklem onarımının büyük ölçüde mümkün olduğunu vurguluyor.

Uzun süreli eklem ağrısı, takılma ya da hareket kısıtlılığı yaşayan bireylerin, zaman kaybetmeden ortopedi uzmanına danışması hem tedavi başarısını artırır hem de yaşam kalitesini yükseltir. .

Kaynak: IHA