34,1971$% -0.01
36,8241€% 0.18
2.919,61%-0,18
4.922,00%-0,14
8.862,32%2,83
2572318฿%1.23788
Kamu Bankaları yetkili sendikası Genel Başkanı Ahmet EROĞLU “Arkadaşlarımızın haklarının sonuna kadar arkasındayız.” dedi.
Genel Başkan Ahmet EROĞLU’nun açıklaması;
Değerli arkadaşlar,
2024 ve sonraki iki yıl için resmi TİS sürecimiz, Çalışma Bakanlığı’ndan gelen yetki yazımızla geçen hafta başlamış olup, bu yetkiye istinaden ilgili bankalarımıza çağrı yazımız da TİS Taslak metnimizle birlikte gönderilmiştir. Önümüzdeki günlerde TİS görüşmelerimiz başlayacak olup madde madde görüşeceğimiz ve sonunda imzalayacağımız Toplu İş Sözleşmesi’nin bütün arkadaşlarımız için güzel sonuçlar getireceğine inancımız tamdır.
Sendika olarak, yürürlükte olan ve yılsonuna kadar da yürürlükte olacak olan imzalanmış bir TİS olmasına karşılık; yükselen enflasyon, hayat pahalılığı, emlak ve kira fiyatlarındaki aşırı artış ve özellikle devlet memurlarına verilen 8300 Lira seyyanen zam ile biz kamu bankası çalışanları aleyhine bozulan ücret dengesini dikkate alarak, banka yönetimlerimize, Kasım ayı içerisinde bütün ücretlere ara zam yapılması ve Vakıfbank ve İş Bankası örneğinde olduğu gibi iki dönem ücret artışı sistemine geçilmesini talep ettik.
Yaşadığımız olumsuz ekonomik şartlar ve bunların kamu bankası çalışanları üzerindeki etkisini de dikkate alan yöneticilerimiz, bizim bu talebimize sıcak baktılar ve olabilirliği üzerinde mutabık kaldık. Çeşitli toplantılar yaptık. Süreci etkileyecek bir olumsuzluk görülmemesi, doğal olarak beklentileri de arttırdı. Ancak 6356 sayılı Kanun’un 35.ci maddesindeki bağlayıcı hüküm ve ek protokol için izlenmesi gereken bürokratik süreç önümüzde engel teşkil etti. Kasım ve Mayıs veya Ocak ve Temmuz olmak üzere, yılda iki dönem ücret artışı yapılması talebi bizim talebimizdir. Talebimiz sadece iki dönem olsun da değildir elbette. Eğer diğer taleplerimiz karşılanmayacaksa, sadece iki dönem ücret artışına geçtik diye sevinmenin bir anlamı olmayacağını da her ortamda ifade ettik.
Sürekli olarak TİS süreçlerimiz ve sonrasında “TİS taslak metninizde neler var?” bizimle niye paylaşmıyorsunuz diye serzenişler yapılmaktadır. Öncelikle şunu ifade edeyim, bankacılık sektöründe faaliyet gösteren sendikalardan ya da diğer işçi sendikalarından TİS taslak metni şudur diye paylaşım yapan bir sendika örneği de yok.
Bu taleplerin bazıları masum bilgi edinme arzusundan kaynaklanırken, bazıları maalesef sendikamıza karşı örgütlü biçimde kullanılan enstrümana dönüştürülmek istenmektedir.
Bugüne kadar olduğu gibi bu dönemde de TİS taslak metnimiz dosya halinde yetkili olduğumuz bankalara ve Çalışma Bakanlığı’nın ilgili birimlerine gönderilmiştir. Sahadaki bütün birimlerde yaşanan problemler ve üyelerimizden gelen talepler dikkate alınarak hazırlanan TİS taslak metnimizde, geneli ilgilendiren olması gereken her şey vardır.
Adalar’da çalışan arkadaşlarımızın özel durumu, Havaalanında vardiyalı çalışan arkadaşlarımızın talepleri, güvenlik bankosu, deprem bölgesindeki arkadaşlarımızın il bazında karşılaştığı problemler, tatil bölgelerindeki bazı ilçelerde görev yapan arkadaşlarımızın karşılaştığı sorunlar gibi arızi ya da lokal olup, idari bir kararla çözüme kavuşturulacak konular elbette bu ana metinde yer alamamakta ve bu konuların her zaman çözüme kavuşturulması mümkün olduğu için de TİS süreci ve sonunda yapılacak görüşmelerde çözümü yoluna gidilmektedir.
TİS taslak metinleri ve imzalanan Toplu İş Sözleşmeleri; taraflar, tarafların sorumlulukları, temsilcilerin durumu, sendikal izinler, işe başlama, askerlik süreci, disiplin, işten atılma, sosyal haklar ve mali haklar, yürürlük, kapsam gibi 80-100 maddeden oluşmaktadır. TİS taslak metnini soran arkadaşlarımız, TİS metninde ne var diye sorduklarında, sanırım bilmek istedikleri bu maddelerin tamamı değil, sadece mali ve sosyal haklar konusunda neler talep ediyorsunuz olsa gerek.
Mali haklar konusunda elbette günün ekonomik şartları, asgari ücret zamları, devlet memurlarına verilen maaşlar ve sektör uygulamaları dikkate alınmaktadır. Bu dönem, sektör uygulaması dikkate alınarak yılda iki dönem ücret artış sistemi olsun diye talep ettiğimizi bilmeyen kalmamıştır. Ücret artışında elimizde iki önemli done var: Sözleşme tarihindeki yıllık enflasyon ve devlet memurlarına verilen seyyanen zam. Devlet memurlarına zam verilmesine karşı olmadığımızı, ancak 30 Haziran tarihinde muadili memurdan %25-30 daha iyi ücret alan bankacı arkadaşlarımızın, maalesef %20 zamla bile %20-25 daha az maaş alır hale gelmiş olduğunu görmemek ve buna göre de herkesi rahatlatacak seyyanen bir ücret artışı talep etmemek mümkün mü? Kapsam dışı olsalar bile hem ücret artışından hem de seyyanen zamdan yönetici arkadaşlarımızın da yararlandırılarak, hemen yanı başındaki başka banka şube müdürünün maaşının yarısı kadar bile ücret alamadığını görerek talepte bulunmamak mümkün mü?
Geçmiş dönem sözleşmelerimiz imzalanırken o dönem yaşanan enflasyon oranları dikkate alınıyor ve son sözleşme döneminde %20’ler seviyesinde olan enflasyon oranı dikkate alınarak, bu oranın %15 fazlasına denk gelen +3 ibaresi kullanılıyordu. Buna rağmen son iki yılda yaşanan yüksek enflasyon oranları dikkate alınarak, bankalarımızın yöneticileri ile yaptığımız görüşmeler neticesinde, çok şükür ki, bu +3 maddesi daha yüksek rakamlar dikkate alınarak uygulandı. Ancak yeni dönemde bu refah payı talebimizi, +2 veya +3 yerine, açıkça ve diğer banka uygulamalarında olduğu gibi, sözleşmeye uygulanacak enflasyon oranının %10’u olarak revize ettik.
Bir bankamızın, yıllarca emek harcamış olan personeline verdiği, konuşulduğu kadar parasal değeri olmayan kol saatlerini dillerine pelesenk eden herkese karşı çıktık. Keşke bu saat “altın saat” olsaydı dedik. Bu personel bunu hak ediyor dedik. Sefalette eşitlenmek yerine, refahta eşitlenelim diye de gayret sarf ediyoruz. Bundan sonraki süreçte, biz de diğer bankalardaki gibi, belli bir süre bankalarımızda ömür çürütmüş arkadaşlarımıza 20-50 gram altın verilsin diye ısrarla talep ediyoruz.
Kira fiyatlarındaki artışı görmemek ve taleplerimiz arasında dikkate almamak mümkün mü? Bu noktada, üç Genel Müdürümüze de, hem ara dönemde talebimize olumlu cevap verilerek sadece belli iller ve ilçeler için yapılan görev yeri ödemelerinin bütün personele yapılması, hem kreş parası ödenmesi, hem sigorta paralarının ödenmesi, hem yemek ücretlerinin yukarı yönlü güncellenmesi hem de diğer mali ve sosyal haklar konusundaki katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Görev yeri ödemelerinin enflasyon oranına göre arttırılmasının bir anlamı olmadığının elbette farkındayız ve talebimizi de buna göre şekillendirdik.
Yemek ücretlerinin ödenmesi yöntemi konusunda bankalarımız bir çalışma yaptılar ve yemek ücretlerinin tutarı konusunda da bugüne kadar hiçbir problemle karşılaşmadığımız gibi imzalayacağımız yeni TİS’le de arkadaşlarımızın memnun olacağı bir rakam talep ediyoruz.
İster Kasım ayında ek protokol isterse de normal yasal TİS sürecinde bu taleplerimizin karşılık bularak alınacağına da inancımız tamdır.
Bu açıklamamıza rağmen, arkadaşlarımızdan, TİS taslak metninin tamamını görmek isteyen olursa, sendikamızda ağırlamaya hazır olduğumuzu da belirtmek isterim.
Saygılarımla.
Ahmet EROĞLU / GENEL BAŞKAN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.