Küresel Hidrojen Yatırımlarında Büyük Artış ve Gelecek Projeksiyonları
Küresel Hidrojen Yatırımlarında Hızlı Artış
Dünya genelinde temiz hidrojen yatırımları, dikkat çekici bir artışla 110 milyar doları aşarken, son bir yılda 35 milyar dolarlık bir yükseliş gözlemlendi. 2020'den bu yana yılda ortalama yüzde 50'nin üzerinde artış gösteren bu yatırımlar, 510 proje ile küresel gündemdeki yerini koruyor. Ancak, proje stokunun olgunlaşması nedeniyle yeni açıklamalar azaldı.Son 18 ayda uygulanması düşük ihtimalli 50'den fazla proje iptal edilirken, bunların yüzde 80’i erken aşamadaki yenilenebilir hidrojen girişimlerinden oluşuyor.
Çin ve Kuzey Amerika’nın Hidrojen Liderliği
Çin, yenilenebilir hidrojen kapasitesinin yarısından fazlasına sahip olarak dünya genelinde elektroliz kurulumunda lider pozisyonda yer alıyor.2022’den bu yana kapasitesini 6 kat artıran Çin, bu alandaki öncülüğünü sürdürürken; düşük karbonlu hidrojen projelerinde ise Kuzey Amerika dikkat çekiyor.
Küresel bağlayıcı satış anlaşmaları, hidrojen projelerinin ilerlemesinde önemli rol oynarken, yıllık 3,6 milyon ton talep ile sektördeki hareketlilik devam ediyor.
AB ve Asya’daki Talep Artışı
Özellikle Avrupa Birliği, rafinaj ve amonyak üretimindeki karbon salımını düşürme çabalarıyla temiz hidrojene büyük bir talep oluşturuyor. Japonya ve Güney Kore ise enerji üretiminde temiz amonyağın birlikte yakılmasıyla ön planda. 2030 itibarıyla AB, ABD, Japonya ve Güney Kore'de toplamda yaklaşık 8 milyon ton temiz hidrojen talebinin oluşması bekleniyor. Çin'in iç talebini karşılamak için 2 milyon tonluk kapasite artırımı hedefleniyor.IEA’nın Revizyonları ve Hidrojen Arzı
Uluslararası Enerji Ajansı, küresel hidrojen talebinin 2024'te yüzde 2 artarak yaklaşık 100 milyon tona ulaştığını bildiriyor. Ancak, 2030 için öngörülen düşük emisyonlu hidrojen kapasitesi, iptaller ve gecikmeler nedeniyle 49 milyon tondan 37 milyon tona revize edildi. Bu düşüş büyük oranda elektroliz projelerinden kaynaklanıyor. 2024'te hidrojen arzının büyük ölçüde fosil yakıtlardan sağlanacağı öngörülüyor.Politika Desteğinin Önemi
IEA, yüksek maliyetler, belirsiz talep ve düzenleyici çerçevede netlik eksikliği gibi faktörlerin düşük emisyonlu hidrojenin yaygınlaşmasını engellediğini belirtiyor. Ancak şu ana kadar 200'den fazla proje nihai yatırım kararına ulaşmış durumda.2030'a kadar düşük emisyonlu hidrojenin toplam üretimdeki payının yüzde 4'e ulaşabileceği tahmin ediliyor ve etkili politikalar, 6 milyon tonluk ek kapasitenin devreye girmesinde kritik bir rol oynayacak. .
Kaynak: AA