Lenfoma: Erken Teşhis ve Kontrol Olanakları

Lenf bezi kanseri olarak bilinen lenfoma, bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenf bezlerindeki lenfositlerin kontrolsüz çoğalması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Gaziantep Medical Point Hastanesi'nden Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, bu hastalığın erken teşhis ile büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirtmektedir.

İki ana tipi bulunan, hodgkin ve hodgkin dışı lenfomaların erken tanısı, tedavi sürecini olumlu yönde etkileyerek hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır.

Lenfoma Belirtilerine Dikkat

Lenfomanın genellikle sinsi bir şekilde ilerlediğine dikkat çeken Dr. Eser, hastalığın belirtileri konusunda uyarılarda bulundu.

Boyun, koltuk altı veya kasıkta ağrısız şişlikler, gece terlemeleri, olağandışı kilo kaybı, sürekli yorgunluk ve halsizlik gibi belirtiler lenfomayı işaret edebilir. Ayrıca kaşıntı, ciltte döküntüler ve sebepsiz yüksek ateş de bu hastalığın habercisi olabilir. Dr. Eser, bu belirtilerin birkaç hafta boyunca devam etmesi durumunda derhal bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguluyor.

Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Lenfoma teşhisi, kan tahlilleri, görüntüleme yöntemleri ve biyopsi gibi çeşitli testler kullanılarak konmaktadır. Dr. Eser, tedavi planlamasının hastalığın türü ve evresine göre belirlendiğini söylemektedir. Günümüzde kemoterapiye ek olarak immünoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve bazen de kök hücre nakli gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu yenilikçi tedavi yaklaşımları, hastalığın kontrol altına alınmasını ve iyileşme oranlarının artmasını sağlamaktadır.

Gelişen Tedavi Seçenekleri: CAR-T Hücre Tedavisi

Son yıllarda geliştirilen CAR-T hücre tedavisi, özellikle ileri evre lenfoma vakalarında umut vaad eden yeni bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu yenilikçi tedavi, bağışıklık sisteminin kansere karşı daha etkili savaşmasını sağlayarak iyileşme şansını artırmaktadır. Dr. Eser, bu ve benzeri gelişmeler sayesinde lenfomanın daha etkin bir şekilde tedavi edilebileceğini belirtmektedir.

Toplumda Farkındalık Yaratma Gerekliliği

Doç. Dr. Ali Eser, toplumda lenfoma farkındalığının artırılması gerektiğinin altını çizmektedir. Erken teşhis ve tedavi olanakları sayesinde lenfoma, artık kontrol altına alınabilir bir hastalık haline gelmiştir. Bunun için belirtilerin ihmal edilmemesi ve düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmaması önemlidir. Dr. Eser, bu konuda halkı bilinçlenmeye ve sağlıklarına dikkat etmeye çağırmaktadır. .

Kaynak: IHA

Lenfoma: Erken Teşhis ve Kontrol Olanakları

Lenf bezi kanseri olarak bilinen lenfoma, bağışıklık sisteminin bir parçası olan lenf bezlerindeki lenfositlerin kontrolsüz çoğalması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Gaziantep Medical Point Hastanesi'nden Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, bu hastalığın erken teşhis ile büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirtmektedir.

İki ana tipi bulunan, hodgkin ve hodgkin dışı lenfomaların erken tanısı, tedavi sürecini olumlu yönde etkileyerek hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır.

Lenfoma Belirtilerine Dikkat

Lenfomanın genellikle sinsi bir şekilde ilerlediğine dikkat çeken Dr. Eser, hastalığın belirtileri konusunda uyarılarda bulundu.

Boyun, koltuk altı veya kasıkta ağrısız şişlikler, gece terlemeleri, olağandışı kilo kaybı, sürekli yorgunluk ve halsizlik gibi belirtiler lenfomayı işaret edebilir. Ayrıca kaşıntı, ciltte döküntüler ve sebepsiz yüksek ateş de bu hastalığın habercisi olabilir. Dr. Eser, bu belirtilerin birkaç hafta boyunca devam etmesi durumunda derhal bir uzmana başvurulması gerektiğini vurguluyor.

Erken Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Lenfoma teşhisi, kan tahlilleri, görüntüleme yöntemleri ve biyopsi gibi çeşitli testler kullanılarak konmaktadır. Dr. Eser, tedavi planlamasının hastalığın türü ve evresine göre belirlendiğini söylemektedir. Günümüzde kemoterapiye ek olarak immünoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve bazen de kök hücre nakli gibi yöntemler kullanılmaktadır. Bu yenilikçi tedavi yaklaşımları, hastalığın kontrol altına alınmasını ve iyileşme oranlarının artmasını sağlamaktadır.

Gelişen Tedavi Seçenekleri: CAR-T Hücre Tedavisi

Son yıllarda geliştirilen CAR-T hücre tedavisi, özellikle ileri evre lenfoma vakalarında umut vaad eden yeni bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu yenilikçi tedavi, bağışıklık sisteminin kansere karşı daha etkili savaşmasını sağlayarak iyileşme şansını artırmaktadır. Dr. Eser, bu ve benzeri gelişmeler sayesinde lenfomanın daha etkin bir şekilde tedavi edilebileceğini belirtmektedir.

Toplumda Farkındalık Yaratma Gerekliliği

Doç. Dr. Ali Eser, toplumda lenfoma farkındalığının artırılması gerektiğinin altını çizmektedir. Erken teşhis ve tedavi olanakları sayesinde lenfoma, artık kontrol altına alınabilir bir hastalık haline gelmiştir. Bunun için belirtilerin ihmal edilmemesi ve düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmaması önemlidir. Dr. Eser, bu konuda halkı bilinçlenmeye ve sağlıklarına dikkat etmeye çağırmaktadır. .

Kaynak: IHA