Manisa'nın Sarıgöl Ovası'nda, dünya çapında üne sahip sofralık Çekirdeksiz Sultaniye üzümlerini yetiştiren üreticiler, yüksek kaliteli ürün elde etme amacıyla yıl boyunca bağlarında yoğun mesai harcıyorlar. Sabahın erken saatlerinde bağlara giren emekçiler, asmaların bakımından sorumlu olarak dallardaki aralama işlemlerini titizlikle yürütüyor. Bağlarda yürütülen bir diğer önemli aktivite ise taze asma yapraklarının toplanması. Bu yapraklar, pazarda satışa sunulurken, aynı zamanda bağlarda düzenli zirai ilaçlama çalışmaları da ihmal edilmiyor. Gübreleme, sulama ve örtü çekme gibi diğer önemli işlemler de ustalıkla gerçekleştiriliyor. Üzümlerin uluslararası standartlara uygun hale gelmesi için salkımlar tek tek düzeltiliyor. Sarıgöllü üretici Hülya Akkaya, üzüm üretiminin sürekli bir emek istediğini vurguluyor. "Üzümlerimizi pazara sunana kadar bağlarda sürekli çalışıyoruz. İşimiz satışla bitmiyor; ardından örtülerin toplanması, yeni ilaçlama ve budama gibi çalışmalarla devam ediyor,” diyor. Tüm bu süreç, bağlarda kesintisiz bir döngü halinde devam ediyor. Üreticiler, mevsim boyunca bağlarına emek vererek adeta bağlara can katıyorlar. Sarıgöl'de üzüm yetiştiricileri, 'Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur' atasözünü her gün yaşadıklarını belirtiyor.

Sonuç olarak, Sarıgöl'ün üzüm bağları sadece bir ürün yetiştirme alanı değil, aynı zamanda büyük bir emek ve özverinin simgesi olarak dikkat çekiyor. Üreticiler yıl boyunca yoğun tempoda çalışmalarını sürdürürken, bu emeğin meyvesi ise dünya sofralarına kadar ulaşıyor. .

Kaynak: IHA

Manisa'nın Sarıgöl Ovası'nda, dünya çapında üne sahip sofralık Çekirdeksiz Sultaniye üzümlerini yetiştiren üreticiler, yüksek kaliteli ürün elde etme amacıyla yıl boyunca bağlarında yoğun mesai harcıyorlar. Sabahın erken saatlerinde bağlara giren emekçiler, asmaların bakımından sorumlu olarak dallardaki aralama işlemlerini titizlikle yürütüyor. Bağlarda yürütülen bir diğer önemli aktivite ise taze asma yapraklarının toplanması. Bu yapraklar, pazarda satışa sunulurken, aynı zamanda bağlarda düzenli zirai ilaçlama çalışmaları da ihmal edilmiyor. Gübreleme, sulama ve örtü çekme gibi diğer önemli işlemler de ustalıkla gerçekleştiriliyor. Üzümlerin uluslararası standartlara uygun hale gelmesi için salkımlar tek tek düzeltiliyor. Sarıgöllü üretici Hülya Akkaya, üzüm üretiminin sürekli bir emek istediğini vurguluyor. "Üzümlerimizi pazara sunana kadar bağlarda sürekli çalışıyoruz. İşimiz satışla bitmiyor; ardından örtülerin toplanması, yeni ilaçlama ve budama gibi çalışmalarla devam ediyor,” diyor. Tüm bu süreç, bağlarda kesintisiz bir döngü halinde devam ediyor. Üreticiler, mevsim boyunca bağlarına emek vererek adeta bağlara can katıyorlar. Sarıgöl'de üzüm yetiştiricileri, 'Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur' atasözünü her gün yaşadıklarını belirtiyor.

Sonuç olarak, Sarıgöl'ün üzüm bağları sadece bir ürün yetiştirme alanı değil, aynı zamanda büyük bir emek ve özverinin simgesi olarak dikkat çekiyor. Üreticiler yıl boyunca yoğun tempoda çalışmalarını sürdürürken, bu emeğin meyvesi ise dünya sofralarına kadar ulaşıyor. .

Kaynak: IHA