Türk Çelik Sektörünün Küresel Yükselişi

Türk Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Türkiye'nin 2024 yılında dünyada 8. sırada olan çelik üretimindeki yerini 2025 yılının 8. ayı itibarıyla bir basamak yükselterek 7. sıraya taşıdığına dikkat çekti. Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi haline gelen Türkiye, geniş coğrafi bölgelere yaptığı ihracat ile bu yükselişi pekiştiriyor. Türk çelik sektörü, esnek ve dirençli yapısıyla dikkat çekerek, küresel tedarik zincirinde stratejik bir konum elde etti.

Çin'in Küresel Çelik Üzerindeki Etkisi

Çin, yılda 1 milyar ton çelik üreterek küresel üretimin yarısından fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Bu durum, dünya çelik pazarını Çin'in ekonomik dalgalanmalarına karşı savunmasız hale getiriyor.

Özellikle Çin ve Uzak Doğu'daki iç tüketim düşüşleri, bu ülkelerin fazla üretimlerini uluslararası pazarlara yönlendirmelerine neden oluyor ve bu durum dünya çelik sektöründe ciddi tahribatlara yol açabiliyor.

Korumacılık Tedbirleri ve Rekabet Gücü

Korumacılık tedbirlerinin çelik sektöründeki rekabet gücünü etkilediğine dikkat çeken Yayan, ABD ve AB'nin uyguladığı vergiler ve kotaların sektörü olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB'deki potansiyel kayıpların yanında, Çin ve Uzak Doğu ülkelerinin Türkiye pazarına yönelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu gelişmelerin, sektördeki kapasite kullanım oranlarını ve karlılığı olumsuz etkileme riski bulunuyor.

Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Üretim

Türk çelik sektörü, sürdürülebilir bir üretim altyapısına ulaşmak amacıyla yeşil dönüşüm yatırımlarına odaklanıyor. Özellikle otomotiv, savunma, enerji ve gemi inşa sektörlerinde kullanılan özel nitelikli çeliklerin üretimine yönelik yatırımlar hız kazanıyor. Türkiye, bu yatırımlar sayesinde ürün çeşitliliğini artırarak uluslararası rekabet gücünü pekiştiriyor ve küresel pazardaki yerini güçlendiriyor.

Ekonomik Bağımsızlık ve Ulusal Güvenlik

Güçlü bir çelik sanayisi, yalnızca ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda ulusal güvenliği ve stratejik bağımsızlığı da destekliyor. Çelik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması, Türkiye'nin karar alma süreçlerini dış etkenlere karşı daha dirençli hale getiriyor.

Sektör, kapasite artırımı ve yerli üretimi teşvik eden stratejiler geliştirerek, enerji maliyetlerini dengelemeyi ve çevresel yatırımlar için finansman kolaylıkları sağlamayı hedefliyor. .

Kaynak: AA

Türk Çelik Sektörünün Küresel Yükselişi

Türk Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Türkiye'nin 2024 yılında dünyada 8. sırada olan çelik üretimindeki yerini 2025 yılının 8. ayı itibarıyla bir basamak yükselterek 7. sıraya taşıdığına dikkat çekti. Avrupa'nın en büyük çelik üreticisi haline gelen Türkiye, geniş coğrafi bölgelere yaptığı ihracat ile bu yükselişi pekiştiriyor. Türk çelik sektörü, esnek ve dirençli yapısıyla dikkat çekerek, küresel tedarik zincirinde stratejik bir konum elde etti.

Çin'in Küresel Çelik Üzerindeki Etkisi

Çin, yılda 1 milyar ton çelik üreterek küresel üretimin yarısından fazlasını tek başına gerçekleştiriyor. Bu durum, dünya çelik pazarını Çin'in ekonomik dalgalanmalarına karşı savunmasız hale getiriyor.

Özellikle Çin ve Uzak Doğu'daki iç tüketim düşüşleri, bu ülkelerin fazla üretimlerini uluslararası pazarlara yönlendirmelerine neden oluyor ve bu durum dünya çelik sektöründe ciddi tahribatlara yol açabiliyor.

Korumacılık Tedbirleri ve Rekabet Gücü

Korumacılık tedbirlerinin çelik sektöründeki rekabet gücünü etkilediğine dikkat çeken Yayan, ABD ve AB'nin uyguladığı vergiler ve kotaların sektörü olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB'deki potansiyel kayıpların yanında, Çin ve Uzak Doğu ülkelerinin Türkiye pazarına yönelmesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu gelişmelerin, sektördeki kapasite kullanım oranlarını ve karlılığı olumsuz etkileme riski bulunuyor.

Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Üretim

Türk çelik sektörü, sürdürülebilir bir üretim altyapısına ulaşmak amacıyla yeşil dönüşüm yatırımlarına odaklanıyor. Özellikle otomotiv, savunma, enerji ve gemi inşa sektörlerinde kullanılan özel nitelikli çeliklerin üretimine yönelik yatırımlar hız kazanıyor. Türkiye, bu yatırımlar sayesinde ürün çeşitliliğini artırarak uluslararası rekabet gücünü pekiştiriyor ve küresel pazardaki yerini güçlendiriyor.

Ekonomik Bağımsızlık ve Ulusal Güvenlik

Güçlü bir çelik sanayisi, yalnızca ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda ulusal güvenliği ve stratejik bağımsızlığı da destekliyor. Çelik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması, Türkiye'nin karar alma süreçlerini dış etkenlere karşı daha dirençli hale getiriyor.

Sektör, kapasite artırımı ve yerli üretimi teşvik eden stratejiler geliştirerek, enerji maliyetlerini dengelemeyi ve çevresel yatırımlar için finansman kolaylıkları sağlamayı hedefliyor. .

Kaynak: AA