Türkiye’nin Sosyal Politika Devrimi: Engellilerin Erişilebilirliği ve Eşit Katılımı

Sosyal Dönüşüm Serisi: Türkiye'nin Engellilik Perspektifinde Değişim

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, "Türkiye Yüzyılı, Erişilebilirlik Yüzyılı" başlıklı bilgi dosyasını yayınladı. 2002-2025 dönemindeki sosyal politika adımlarını özetleyen çalışma, engelli bireylere dair kapsamlı bir dönüşümü gözler önüne seriyor.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde yayınlanan dosya, hukuki düzenlemelerden istihdama, dijital ve mekansal erişilebilirlikten kapsayıcı eğitime kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bilgi dosyası, engellilik konusuna hak temelli bir yaklaşım getiriyor ve bu yaklaşım, erişilebilirliği ve eşit katılımı merkezine alıyor.

Hak Temelli Yaklaşımın Kalıcı Değişiklikleri

Çalışmada, Türkiye'nin 2002 sonrasında "yardım merkezli" yaklaşımdan uzaklaşarak hak temelli bir engellilik çerçevesini benimsediği vurgulanıyor. Bu yeni yaklaşım, engelliliği bireyin "kusuru" olarak değil, çevresel faktörlerle kesişen bir "eşitsizlik durumu" olarak ele alıyor. Böylece, çözüm önerileri bireyi değiştirme çabalarından çok, engel yaratan mekan ve kuralların dönüştürülmesine odaklanıyor. Gerçek ilerlemenin, kapsayıcı eğitimden erişilebilir şehirlerin oluşumuna kadar bir dizi adımla sağlanabileceği belirtiliyor.

Erişilebilirlik İzleme ve Denetim Komisyonları

2013 yılından bu yana faaliyet gösteren erişilebilirlik izleme ve denetim komisyonları, kamuya açık binalar, alanlar ve toplu taşıma araçlarını düzenli olarak denetleyerek uygun olanlara erişilebilirlik belgesi veriyor. Böylece engelliler, daha erişilebilir bir çevrede yaşamlarını sürdürebiliyor. Eğitimde ise öğrencilerin sisteme uyum sağlaması yerine, eğitim ortamlarının onların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği ifade ediliyor. Bu çerçevede, EKPSS ile kamuda merkezi yerleştirme yapılırken, özel sektörde teşvik mekanizmaları devreye sokuluyor.

Engelsiz 2030 Vizyonu ve Ulusal Eylem Planı

Engelsiz 2030 Vizyonu ve Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı, erişilebilirliği kamu hizmetlerinde standart bir hale getirmeyi amaçlıyor.

Bu kapsamda fiziksel çevre, ulaşım, dijital hizmetler, eğitim, istihdam ve adalet gibi tüm alanlarda erişilebilirliğin ölçülmesi, raporlanması ve sürekli iyileştirilmesi hedefleniyor. Bu standart, 2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve 2009'daki CRPD onayı ile şekillenen yapı üzerinden inşa ediliyor.

Yardım Merkezli Anlayıştan Hak Temelli Yaklaşıma
2002-2025 dönemine ait bilgi dosyası, sosyal yardıma dayalı anlayıştan hakların korunması ve eşit yurttaşlığa doğru kesin bir yön değişimini özetliyor. Engellilik alanında gerçekleştirilen bu dönüşüm, erişilebilirlik ve eşit katılım adına önemli adımlar içeriyor.

Ekran okuyucu yazılımlar, esnek çalışma saatleri ve erişilebilir toplantı ortamları gibi uygulamalar, engellilerin toplumsal hayata eşit katılımını destekliyor. Bu kapsamda, işverenlerin teşvik edildiği bir ortam oluşturuluyor ve devlet desteği sağlanıyor. .

Kaynak: AA

Türkiye’nin Sosyal Politika Devrimi: Engellilerin Erişilebilirliği ve Eşit Katılımı

Sosyal Dönüşüm Serisi: Türkiye'nin Engellilik Perspektifinde Değişim

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, "Türkiye Yüzyılı, Erişilebilirlik Yüzyılı" başlıklı bilgi dosyasını yayınladı. 2002-2025 dönemindeki sosyal politika adımlarını özetleyen çalışma, engelli bireylere dair kapsamlı bir dönüşümü gözler önüne seriyor.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde yayınlanan dosya, hukuki düzenlemelerden istihdama, dijital ve mekansal erişilebilirlikten kapsayıcı eğitime kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bilgi dosyası, engellilik konusuna hak temelli bir yaklaşım getiriyor ve bu yaklaşım, erişilebilirliği ve eşit katılımı merkezine alıyor.

Hak Temelli Yaklaşımın Kalıcı Değişiklikleri

Çalışmada, Türkiye'nin 2002 sonrasında "yardım merkezli" yaklaşımdan uzaklaşarak hak temelli bir engellilik çerçevesini benimsediği vurgulanıyor. Bu yeni yaklaşım, engelliliği bireyin "kusuru" olarak değil, çevresel faktörlerle kesişen bir "eşitsizlik durumu" olarak ele alıyor. Böylece, çözüm önerileri bireyi değiştirme çabalarından çok, engel yaratan mekan ve kuralların dönüştürülmesine odaklanıyor. Gerçek ilerlemenin, kapsayıcı eğitimden erişilebilir şehirlerin oluşumuna kadar bir dizi adımla sağlanabileceği belirtiliyor.

Erişilebilirlik İzleme ve Denetim Komisyonları

2013 yılından bu yana faaliyet gösteren erişilebilirlik izleme ve denetim komisyonları, kamuya açık binalar, alanlar ve toplu taşıma araçlarını düzenli olarak denetleyerek uygun olanlara erişilebilirlik belgesi veriyor. Böylece engelliler, daha erişilebilir bir çevrede yaşamlarını sürdürebiliyor. Eğitimde ise öğrencilerin sisteme uyum sağlaması yerine, eğitim ortamlarının onların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği ifade ediliyor. Bu çerçevede, EKPSS ile kamuda merkezi yerleştirme yapılırken, özel sektörde teşvik mekanizmaları devreye sokuluyor.

Engelsiz 2030 Vizyonu ve Ulusal Eylem Planı

Engelsiz 2030 Vizyonu ve Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı, erişilebilirliği kamu hizmetlerinde standart bir hale getirmeyi amaçlıyor.

Bu kapsamda fiziksel çevre, ulaşım, dijital hizmetler, eğitim, istihdam ve adalet gibi tüm alanlarda erişilebilirliğin ölçülmesi, raporlanması ve sürekli iyileştirilmesi hedefleniyor. Bu standart, 2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve 2009'daki CRPD onayı ile şekillenen yapı üzerinden inşa ediliyor.

Yardım Merkezli Anlayıştan Hak Temelli Yaklaşıma
2002-2025 dönemine ait bilgi dosyası, sosyal yardıma dayalı anlayıştan hakların korunması ve eşit yurttaşlığa doğru kesin bir yön değişimini özetliyor. Engellilik alanında gerçekleştirilen bu dönüşüm, erişilebilirlik ve eşit katılım adına önemli adımlar içeriyor.

Ekran okuyucu yazılımlar, esnek çalışma saatleri ve erişilebilir toplantı ortamları gibi uygulamalar, engellilerin toplumsal hayata eşit katılımını destekliyor. Bu kapsamda, işverenlerin teşvik edildiği bir ortam oluşturuluyor ve devlet desteği sağlanıyor. .

Kaynak: AA