Uludağ Üniversitesi’nden Şap Hastalığı Uyarısı: Yeni Varyantlarla Karşı Karşıyayız
Şap Hastalığında Yeni Varyant Riski
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden Prof. Dr. Sezgin Şentürk, şap hastalığını tetikleyen virüsün, diğer viral etkenlerden oldukça farklı bir yapıya sahip olduğunu belirtti.Şentürk, bu virüsün hızlı bir şekilde kendini güncelleyebildiğini vurgulayarak, "Aşılar zamanında ve uygun serotip kullanılarak yapılmasına rağmen, hastalık ortaya çıkıyorsa, yeni varyantlarla karşı karşıya olabiliriz" dedi. Türkiye'de şap hastalığı, Afrika kökenli Sat-1 ve Sat-2 serotiplerinden kaynaklanmakta olup, şu anda Sat-1 aktif durumda.
Afrika Kökenli Serotiplerin Etkisi
Prof. Dr. Şentürk, Türkiye'de ilk kez Afrika kökenli serotiplerle karşılaşan hayvanların, hastalığı ağır geçirdiğini açıkladı."Sat-1 serotipiyle daha önce temas edilmemesinden dolayı, hastalık şiddetli bir şekilde meydana geldi ve özellikle kuzu ve buzağılarda kalp kası hasarı sonucu ani ölümler yaşandı" şeklinde konuştu. Hastalık, ağız, ayak ve memelerde lezyonlara neden olurken, bu lezyonlar kalıcı topallık ve zorunlu kesimlerle sonuçlandı.
Aşının Rolü ve Etkisi
Son dönemde aşılarla ilgili tartışmaların gündemde olduğunu belirten Şentürk, aşının hastalık yapıcı değil, aksine koruyucu olduğu konusunda açıklama yaptı.Şap virüsü bulaşmasının ardından kuluçka süresinin 3-6 gün arasında değişebileceğini söyleyen Şentürk, bu sürenin bazen 21 güne kadar uzayabileceğini belirtti. Aşılama, hastalığı önlemede veya hafif atlatmada son derece önemlidir. İlk doz aşıdan 10 gün sonra kısmi koruma sağlandığını ve ikinci dozdan sonra tam bağışıklığın 21 gün sonra oluşacağını ifade etti.
Alt Varyant Endişesi ve Bağışıklık Sistemi
Şentürk, bazı hayvan sahiplerinin aşıdan sonra hastalık şikayetinde bulunduğunu belirtti.Bunun nedeninin büyük olasılıkla alt varyantlar olabileceğini, ya da hayvanların bağışıklık sisteminin zayıf olması nedeniyle beklenen bağışıklığın oluşmadığını öne sürdü. Şap virüsü, diğer viral etkenlerden farklı bir yapıya sahip ve sürekli kendini yeniliyor. Mevcut aşıların yeni varyantlara karşı yeterli koruma sağlamayabileceğini belirtti.
Toplumun Taşın Altına Elini Koyması Gerekiyor
Bu bağlamda, ülkeye gelen yeni enfeksiyon kuşaklarına karşı daha etkin bir mücadele gerektiğini dile getiren Şentürk, sektör içinde tüm ilgililerin iş birliği yapmasının önemli olduğunu vurguladı.Hastalığın boyutunu kontrol altına almak için hayvan hareketlerinden, gözlemlere ve kontrol çalışmalarına kadar kapsamlı bir çaba gösterilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. .
Kaynak: IHA