Sürüş Davranışları ve Bilişsel Sağlık İlişkisi

ABD’de yayımlanan yeni bir araştırma, bireylerin sürüş alışkanlıkları ile bilişsel sağlıkları arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.

“Neurology” dergisinde yer alan çalışmada, Alzheimer öncüsü olarak kabul edilen “hafif bilişsel bozukluk” bulunan ve bilişsel sağlığı yerinde olan iki grup incelendi. Ortalama yaşları 75 olan katılımcılar, üç yıllık bir süre zarfında gözlemlendi ve sürüş alışkanlıkları mercek altına alındı. Araştırmanın başında her iki grupta da benzer sürüş davranışları gözlenirken, zamanla bilişsel bozukluğu olan grupta belirgin düşüşler yaşandı.

Yolculuk Mesafesi ve Rota Değişimi

Çalışmada, hafif bilişsel bozukluğu olan katılımcıların zamanla aylık sürüş sıklığında azalma, gece sürüşlerinde ise belirgin bir düşüş gözlemlendi. Ayrıca bu grupta, rotayı değiştirme sıklığında da dikkat çekici bir azalma kaydedildi.

Bilim insanları, bir kişinin kat ettiği mesafe, rotayı değiştirme alışkanlıkları ve sürüş rutinlerinin bilişsel durumun bir göstergesi olabileceğini belirtiyor. Bu verilerin yaş ve standart hafıza testlerinden daha fazla bilgi sunduğu sonucuna varıldı.

Cognitive Bozukluk Tahmininde Yüksek Doğruluk Oranı

Araştırmacılar, sürüşe dair verileri analiz ederek bilişsel bozukluk riskini yüzde 82 doğrulukla tahmin edebildi. Yolculuk mesafesi, hız sınırını aşma sıklığı, sürüş rutini değişimi gibi kriterler bu tahmin sürecinde etkili oldu.

Daha da önemlisi, yaş, kişisel özellikler, bilişsel test sonuçları ve Alzheimer ile ilişkili genin varlığı gibi faktörler eklendiğinde tahmin doğruluğu yüzde 87’ye yükseldi. Bu bulgular, sürüş alışkanlıklarının bilişsel bozuklukların erken teşhisinde etkili bir araç olabileceğini gösteriyor.

Günlük Sürüş İzleme Yöntemleri

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinden Dr. Ganesh M.

Babulal, insanların günlük sürüş davranışlarının izlenmesinin, bilişsel becerileri takip etmenin düşük maliyetli ve müdahalesiz bir yolu olduğunu ifade etti. Bu yöntemin kazalar yaşanmadan ya da riskli durumlar oluşmadan önce potansiyel risk altındaki sürücülerin tespit edilmesini sağlayabileceği vurgulandı. Erken teşhisin önemi göz önünde bulundurulduğunda, bu yaklaşımın daha geniş kitlelerce benimsenebileceği düşünülüyor.

Erken Müdahale İmkanları ve Gelecek Perspektifleri

Araştırmanın sonuçları, gelecekte bilişsel bozukluklar ve Alzheimer gibi hastalıklarla mücadelede yeni bir perspektif sunacak gibi görünüyor. Sürüş verilerinin analiz edilmesi, bu tür hastalıkların erken teşhis ve müdahale süreçlerini kolaylaştırabilir. Erken teşhis, bireyler için daha fazla tedavi seçeneği ve yaşam kalitesinde iyileşmeler sağlayabilir. Gelecekte bu konudaki çalışmalara daha fazla kaynak ayrılması, toplumsal sağlık politikalarında önemli değişikliklere kapı açabilir. .

Kaynak: AA