Ankara Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 5 milyon lirayı aşan vergi ve ceza borcu bulunan mükelleflerin listesini duyurdu. 1 Haziran 2024 ile 31 Mayıs 2025 tarihlerinde kesinleşmiş ve toplam tutarı 5 milyon lirayı aşan vergi tarhiyatları da bu liste dahilinde yer aldı.
İkmalen, re’sen ya da idarece yapılan ve kesinleşmiş vergi cezalarının yanı sıra, vadesi geçtiği halde ödenmemiş borçlar da kamuoyunun bilgisine sunuldu. Bu açıklamalar, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde yapılan düzenlemelerle uyumlu olarak, GİB tarafından internet sitesi aracılığıyla erişime açıldı.
Vadesi Geçmiş Borçlar Toplamı 1,5 Trilyon Lira
5 milyon lirayı aşan borç miktarlarıyla dikkat çeken listede, devlete vergi borcu olan mükelleflerin toplam sayısı 56 bin 86 olarak belirlendi. Bu mükelleflerden 12 bin 311’i gerçek kişi iken, 43 bin 775’i tüzel kişi olarak kaydedildi. Faal mükellef sayısının ise 10 bin 926 olduğu ve toplam mükelleflerin %19,5’ini oluşturduğu belirtildi. Bu kapsamda terk edilen mükellef sayısı da 45 bin 160 olarak listelendi. Vadesi geçtiği halde ödenmemiş toplam vergi ve ceza miktarı ise 1 trilyon 507 milyar lira olarak açıklandı.
En Yüksek Borç Avrasya Sigara ve Tütüncülük A. Ş.
‘deBorçlu mükellefler listesinde, 7 milyar 737 milyon 922 bin lira ile Uray Vergi Dairesine kayıtlı Avrasya Sigara ve Tütüncülük Sanayi ve Ticaret A. Ş. listenin başında yer aldı. Bu şirketi, 4 milyar 20 milyon 695 bin lira ile Turktab Tütün Mamülleri Pazarlama ve Dağıtım A. Ş. ve 3 milyar 191 milyon 253 bin lira borçla Naksan Plastik ve Enerji Sanayi ve Ticaret A. Ş. izledi. Faal mükelleflerin borç tutarı 263 milyar lira olurken, terk mükelleflerin borç tutarının 1 trilyon 245 milyar lira olduğu kaydedildi.
Kesinleşen Tarhiyatlar da Listelendi
GİB’in internet sitesinde yayımlanan kesinleşen tarhiyatlar listesinde ise 3 bin 840 mükellef yer aldı. Bunların 720’si gerçek, 3 bin 120’si ise tüzel kişiden oluşuyor. Bu mükelleflerden 575’i faal olarak tanımlanırken, terk edilen mükellef sayısı 3 bin 265 olarak belirlendi.
Kesinleşen vergi ve cezaların toplamı 106,5 milyar lira olarak açıklandı ve bu tutarın 13,5 milyar lirası faal mükelleflere, 93 milyar lirası ise terk mükelleflere ait olduğu belirtildi.
Yüceler Orman Ürünleri İlk Sırada
Kesinleşen tarhiyatlar listesinde, İlyasbey Vergi Dairesine kayıtlı Yüceler Orman Ürünleri Mobilya Yapı Malzemeleri Otomotiv Lojistik Ticaret Ltd. Şti. 13 milyar 411 milyon 637 bin lira ile en yüksek borç miktarına sahip oldu.
Bunu, 1 milyar 565 milyon 221 bin lira ile Ms Dem Metal ve Demir Çelik Ürünleri, 1 milyar 423 milyon 380 bin lira ile Yurtpet Akar Yakıt LPG Dağıtım Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. takip etti. Vergi borçlularının isimleri ve borç miktarları kamuoyunun bilgisine sunularak şeffaflık sağlandı. .
İtalyan devlet televizyonu RAI’nin yönetim kurulu üyelerinin, Eurovision Şarkı Yarışması’nın 70. edisyonunda Filistin temasının öne çıkarılması gerektiği yönündeki talepleri dikkat çekti.
Alessandro Di Majo, Davide Di Pietro ve Roberto Natale, RAI’nin, 2026 yılında yapılacak yarışmaya katılma kararına rağmen, Gazze ve Batı Şeria’daki durumun endişe verici olduğu gerekçesiyle Avrupa Yayın Birliği’ne (EBU) çağrıda bulundu.
Viyana’daki Etkinlikte Filistin Teması
RAI yönetim kurulu üyeleri, Filistin konusuna duyarlılık gösterilmesi gerektiğini ifade ettikleri yazılı açıklamalarında, Viyana’daki yarışmanın akşam bölümlerinde Filistin temasının işlenmesini talep ettiler. Bu girişim, yarışmanın katılımcı ülkelere toplumsal ve politik meselelerde farkındalık yaratma fırsatı sunduğu gerçeği üzerinden şekillendi.
İtalya’nın Katılım Kararı
RAI’nin 5 Aralık’ta yaptığı açıklamada, İsrailli kamu yayın kuruluşu Kan’ın katılımının desteklendiği ve İtalya’nın da bu yılki Eurovision Şarkı Yarışması’nda olacağı teyit edildi. Ancak, İtalya’da pek çok kesim RAI’ye yarışmadan çekilmesi yönünde çağrıda bulundu. Bu durum, ülkede yarışmanın politik anlamda nasıl değerlendirildiğine ışık tutuyor.
Beş Ülke Eurovision’dan Çekildi
Cenevre’de düzenlenen EBU’nun 95. Genel Kurul Toplantısı sonrası İsrail’in 2026 Eurovision’a katılımına izin verilmesi, bazı ülkelerin tepkisine neden oldu. İspanya, Hollanda, İrlanda, İzlanda ve Slovenya, bu karara itiraz ederek yarışmadan çekilme kararı aldı. Bu ülkeler, yarışmanın barışçıl bir platform olması gerektiğini savunuyor.
Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
Eurovision’dan çekilme kararı alan ülkeler, İsrail’in katılımının barış ve insan hakları konusundaki hassasiyetlere ters düştüğünü ifade ettiler. Yarışmanın, kültürel bir etkinlik olmanın ötesinde, politik mesajların da iletilebileceği bir platform olduğuna dikkat çektiler. Bu durum, yarışmanın geleceği üzerine yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. .
Netanyahu’nun Avustralya Eleştirilerine Turnbull’dan Yanıt
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Avustralya’nın Filistin Devleti’ni tanımasından doğan eleştirileri, eski Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull tarafından tepkiyle karşılandı.
Channel 4 News’e konuşan Turnbull, Netanyahu’nun Avustralya’nın Filistin politikalarının antisemitizmi körüklediği iddialarına karşı çıkarak, iç politikalarına karışmaması konusunda uyardı. Turnbull, dünyadaki ülkelerin büyük çoğunluğunun Filistin’i tanıdığını ve iki devletli çözümden yana olduğunu belirtti.
Avustralya’nın Filistin’i tanıma adımı, uluslararası arenada yankı bulmaya devam ediyor.
Netanyahu, Sydney’deki bir saldırı sonrası Avustralya’nın Filistin politikalarının Yahudi karşıtlığını artırdığına dair endişelerini dile getirmişti. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye yazdığı mektubun göz ardı edildiğini belirten Netanyahu, bu politikaların antisemitizmi körüklediğini ileri sürdü. Ancak Turnbull, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
Albanese’nin Filistin’i Tanıma Kararı ve Netanyahu’nun Mektubu
Ağustos ayında Avustralya’nın Filistin’i tanıyacağını duyurması, İsrail Başbakanı’nın tepkisini çekmişti. Netanyahu, Avustralya Başbakanı Albanese’ye bu kararın alınmaması için yazdığı mektubun basına sızmasına rağmen etkili olmadığını iddia etti. Avustralya’nın Filistin politikası, sadece İsrail ile değil, bazı diğer uluslararası aktörlerle de ilişkilerde gerilime neden olabilecek nitelikte.
Netanyahu ve Turnbull’dan Ardışık Açıklamalar
Netanyahu’nun Avustralya’ya yönelik eleştirilerine, Turnbull’un “Lütfen siyasetimize karışmayın” diyerek yanıt vermesi, iki lider arasında bir söz düellosuna dönüştü. Turnbull, Avustralya’nın bağımsız politika yürüttüğünü ve bu kararın antisemitizmi tetiklediği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu ifade etti.
Uluslararası Toplumdaki İki Devletli Çözüm Desteği
Turnbull, dünya genelinde birçok ülkenin, Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanıdığını ve iki devletli çözümü desteklediğini vurguladı. Bu bağlamda, Avustralya’nın bu politikaya yaklaşımının, uluslararası toplumdaki genel eğilimle uyumlu olduğunu belirtti. Avustralya’nın Filistin kararı, bölgesel huzur ve istikrar için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. .
Son yıllarda Avrupa’da konut ve kira fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşanırken, birçok Avrupalı bu durum karşısında zorluk çekiyor. Son 10 yılda, AB ülkelerinde konut fiyatlarında ortalama yüzde 60, kiralarda ise yüzde 20’nin üzerinde bir artış olduğu gözlemleniyor. Bu artışlar, iş gücü hareketliliği, eğitime erişim ve aile kurma gibi önemli toplumsal süreçleri olumsuz etkileyerek bir krize dönüşmüş durumda.
AB’nin Uygun Fiyatlı Konut Planı
Bu krize karşı bir adım atan AB Komisyonu, Avrupa’da konut erişimini artırmak amacıyla hazırlanan ilk Avrupa Uygun Fiyatlı Konut Planı’nı duyurdu.
Komisyon, bu sorunun AB’nin ekonomik rekabet gücüne ve sosyal uyumuna zarar verdiğine dikkat çekerek, ülkeler, bölgeler ve şehirlerin ortak çaba göstermesinin önemini vurguladı.
Plan, konut arzını arttırmayı, yatırım ve reformları teşvik etmeyi ve konut sıkıntısı çeken bölgelerde kısa vadeli kiralama sorunlarını ele almayı hedefliyor.
Konut Arzı ve Talep Arasındaki Denge
Konut kriziyle mücadelede önemli bir başlık olan konut arzı ve talebi arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi, Avrupa Konut İnşaat Stratejisi’nin bir parçası olarak ele alınacak. Bu girişim, daha üretken ve yenilikçi inşaat sektörleri oluşturulmasına katkıda bulunarak, konut arzının artırılmasını sağlayacak.
Ayrıca, üye ülkelerin uygun fiyatlı ve sosyal konutları desteklemeleri konusundaki engeller, AB kamu yardımı kurallarında yapılacak değişikliklerle aşılacak.
Yatırımlar ve Prosedürlerin Sadeleştirilmesi
AB Komisyonu, bugüne kadar konut alanında 43 milyar avroluk bir yatırım gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu yatırımların devam edeceğini belirtti. Konut arzını kısıtlayan kuralların ve prosedürlerin sadeleştirilmesiyle, piyasanın daha erişilebilir ve sürdürülebilir hale getirilmesi hedefleniyor. Böylece, en çok etkilenen bireylerin desteklenmesine yönelik yatırımların artırılması planlanıyor.
Toplumsal Etkiler ve Gelecek Vizyonu
Avrupa’da konut krizine yönelik bu yeni plan, geniş çaplı toplumsal etkileri de göz önünde bulunduruyor.
İş gücü ve eğitim gibi alanlarda daha esnek ve erişilebilir çözümler sunmayı amaçlayan girişim, uzun vadede Avrupa’nın sosyal ve ekonomik yapısına katkı sağlamayı hedefliyor.
AB Komisyonu’nun bu adımı, konut krizine karşı alınacak ortak önlemlerle Avrupa genelinde daha uyumlu ve dengeli bir geleceğin temellerini atmayı amaçlıyor. .
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), Airbus A320 tek koridorlu uçak ailesi için geliştirdiği S18/19 entegre SWIFT gövde bölümünün 500’üncü teslimatını başarıyla tamamladı.
Bu gelişme, TUSAŞ’ın Airbus ile olan uzun soluklu işbirliğini daha da derinleştirirken, şirketin ticari ve askeri platformlarda geniş ürün yelpazesi sunma kabiliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle son yıllarda artan iş paketleri, iki şirket arasındaki teknik entegrasyonu ve üretim sinerjisini daha da güçlendirdi.
Airbus Projeleri TUSAŞ İçin Önemli Bir Yer Tutuyor
Airbus’ın A320 projeleri, TUSAŞ’ın ticari havacılık portföyünde önemli bir paya sahip. Yıllar içinde genişleyen teslimat kapsamı sayesinde, TUSAŞ, Airbus için stratejik bir tedarikçi konumuna yükseldi. 2023 yılında gerçekleştirilen ilk A320 S18/19 Mate SWIFT teslimatı, TUSAŞ’ın Airbus programlarındaki stratejik öneminin altını çizdi.
Aralık 2025 itibarıyla toplam üretim ve teslimat sayısı 500’e ulaşarak, şirketin mühendislik kabiliyetlerini ve üretim gücünü uluslararası platformda bir kez daha ispatladı.
TUSAŞ’ın Üretim Kabiliyetleri Gelişiyor
İlk teslimatın ardından üretim kapasitesini hızla artıran TUSAŞ, Airbus’ın yüksek üretim hacmine sahip A320 ailesine yaptığı katkılarla dikkat çekiyor. Bu başarı, TUSAŞ’ın uluslararası havacılık pazarındaki rekabetçi konumunu pekiştirmesi adına önemli bir adım oldu.
Şirket, Airbus’ın tek koridorlu uçak programlarına sağladığı sürekli katkılar sayesinde, küresel uçak yapıları alanında güçlü bir oyuncu olarak konumlanmaya devam ediyor.
TUSAŞ’ın Başarısı ve Gelecek Projeksiyonu
TUSAŞ’ın bu başarıyı yakalamasında, mühendislik kabiliyetleri ve üretim yetkinlikleri kadar, uluslararası pazarda edindiği rekabetçi konumun da rolü büyük.
Şirket, bu güçlü altyapıyı kullanarak, önümüzdeki yıllarda Airbus ile ilişkilerini daha da derinleştirmeyi ve uluslararası havacılık pazarında daha geniş bir yer edinmeyi hedefliyor. Böylece, Türkiye’nin havacılık ve uzay sanayii alanında sahip olduğu potansiyeli dünya sahnesinde daha görünür kılmayı amaçlıyor. .