42,7353$% 0.03
50,3164€% 0.2
57,2431£% 0.09
5.954,74%-0,13
9.604,00%-0,14
38.524,00%-0,14
11.286,81%-0,55
3698777฿%-0.76579
121205Ξ%-3.58609
02:00
17 Aralık 2025 Çarşamba
İstanbul’daki siber güvenlik ekonomisi her geçen gün büyümesini sürdürürken, siber güvenlik temelli tehditlerin oluşturduğu ekonomik zarar trilyon dolarlık kayıplara neden oluyor. Dijitalleşmenin hız kazandığı son dönemde siber güvenlik, küresel ekonominin en hızlı büyüyen alanlarından biri haline geldi.
Artan dijital tehditler, şirketleri ve devletleri daha fazla yatırım yapmaya iterek siber güvenlik pazarını milyarlarca dolarlık bir ekonomi haline dönüştürdü.
Uzmanlara göre, fidye yazılımları, veri sızıntıları ve kritik altyapılara yönelik saldırılar yalnızca finansal zararlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kamu güvenliği, ulusal güvenlik ve toplumsal düzen üzerinde de ciddi riskler oluşturuyor. Özellikle yapay zeka destekli siber savunma çözümlerine olan ilgi son yıllarda dikkati çekici biçimde artmış durumda. Ancak uzmanlar, teknolojik çözümlerin yanı sıra kullanıcı farkındalığının da en az yazılımlar kadar önemli olduğuna dikkati çekiyor.
Siber saldırıların küresel ekonomiye maliyetinin her geçen yıl arttığını belirten uzmanlar, 2025 yılı itibarıyla bu rakamın yıllık 10,5 trilyon dolara ulaşmasının beklediğini ifade ediyor. Bu devasa zararlar en çok üretim kesintisi, müşteri güveninin kaybı, fidye talepleri ve yasal sonuçlarda kendini gösteriyor.
Kritik altyapılara yapılan saldırıların ise çok daha geniş çaplı dolaylı zararlar doğurabildiğini belirten uzmanlar, siber güvenlik yatırımlarının bir maliyet değil, zorunlu bir yatırım olduğunu vurguluyor.
Şirketlerin siber güvenliğe stratejik bakması gerektiğini ve bu alandaki yatırımların sadece IT bütçesi olarak değil kurumsal risk yönetiminin temel parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. .
Kaynak: AA
İstanbul’daki siber güvenlik ekonomisi her geçen gün büyümesini sürdürürken, siber güvenlik temelli tehditlerin oluşturduğu ekonomik zarar trilyon dolarlık kayıplara neden oluyor. Dijitalleşmenin hız kazandığı son dönemde siber güvenlik, küresel ekonominin en hızlı büyüyen alanlarından biri haline geldi.
Artan dijital tehditler, şirketleri ve devletleri daha fazla yatırım yapmaya iterek siber güvenlik pazarını milyarlarca dolarlık bir ekonomi haline dönüştürdü.
Uzmanlara göre, fidye yazılımları, veri sızıntıları ve kritik altyapılara yönelik saldırılar yalnızca finansal zararlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda kamu güvenliği, ulusal güvenlik ve toplumsal düzen üzerinde de ciddi riskler oluşturuyor. Özellikle yapay zeka destekli siber savunma çözümlerine olan ilgi son yıllarda dikkati çekici biçimde artmış durumda. Ancak uzmanlar, teknolojik çözümlerin yanı sıra kullanıcı farkındalığının da en az yazılımlar kadar önemli olduğuna dikkati çekiyor.
Siber saldırıların küresel ekonomiye maliyetinin her geçen yıl arttığını belirten uzmanlar, 2025 yılı itibarıyla bu rakamın yıllık 10,5 trilyon dolara ulaşmasının beklediğini ifade ediyor. Bu devasa zararlar en çok üretim kesintisi, müşteri güveninin kaybı, fidye talepleri ve yasal sonuçlarda kendini gösteriyor.
Kritik altyapılara yapılan saldırıların ise çok daha geniş çaplı dolaylı zararlar doğurabildiğini belirten uzmanlar, siber güvenlik yatırımlarının bir maliyet değil, zorunlu bir yatırım olduğunu vurguluyor.
Şirketlerin siber güvenliğe stratejik bakması gerektiğini ve bu alandaki yatırımların sadece IT bütçesi olarak değil kurumsal risk yönetiminin temel parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. .
Kaynak: AA