Altın Kemerin Tarihi ve Edirne Belediyesi’nin Geleneği

Altın kemer, 1960 yılında Edirne Belediyesi’nin başlattığı bir gelenekten doğdu ve Kırkpınar Başpehlivanlığı’nın en prestijli ödülü oldu. Her yıl başpehlivan olan güreşçiye emanet edilip, bir sonraki yıl geri alınan bu altın kemer, üst üste üç yıl kazanan güreşçiye daimi olarak veriliyor. İlk altın kemer, deri ve altın birleşimiyle 1,5 kilogram ağırlığındadır ve 1960 yılında İbrahim Karabacak tarafından kuşanıldı. Ancak Karabacak, üç yıllık bir zafer serisi tamamlayamadığı için kemeri iade etti.

Kırkpınar Tarihinde Altın Kemerin Sahipleri

Ordulu Mustafa Bük, Karamürselli Aydın Demir ve Denizlili Hüseyin Çokal, altın kemeri sadece bir kez daimi olarak kazanan isimler arasında. Ancak Karamürselli Ahmet Taşçı, bu başarıyı iki kez elde ederek tarihe geçti. Son yıllarda Recep Kara ve Mehmet Yeşil Yeşil gibi isimler altın kemerin sürekli sahibi olma yolunda önemli adımlar attılar, ancak başarısız oldular. Ali Gürbüz ise doping nedeniyle kemeri iade etmek zorunda kaldı ve bu hayalinden uzak kaldı.

Yusuf Can Zeybek’in Mücadelesi ve Altın Kemerin Kaybı

“Kurt bakışlı başpehlivan” Yusuf Can Zeybek, altın kemeri Antalya’ya sürekli götürmeyi hedefliyordu. Ancak çeyrek finalde Ali İhsan Batmaz’a yenilerek bu hedefine ulaşamadı ve altın kemer yeniden Edirne Belediyesi’nin kasasına döndü. Bu sonuçla Yusuf Can, üç yıllık bir zafer serisi oluşturma şansını kaybetti ve bu yılki altın kemer hayali sona erdi.

Orhan Okulu’nun Altın Kemer Serisi İçin Mücadelesi

“Geri vitesi olmayan başpehlivan” olarak tanınan Orhan Okulu, 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde şampiyon oldu. Eğer 2026 ve 2027 yıllarında da aynı başarıyı sürdürürse, 30 yıllık bir aradan sonra altın kemerin süregelen sahibi olabilir. Otoriteler, bu başarının “ahlı kemer” söylencesini yıkabileceğini düşünüyor.

“Ahlı Kemer” Söylencesi ve Ahmet Taşçı’nın Mirası

Güreş dünyasında, Ahmet Taşçı’nın 1997’de altın kemeri ebedi hak eden son kişi olması üzerine “ahlı kemer” söylencesi yayıldı. 2001 yılında Taşçı, üçüncü kez kemerin sahibi olma şansını hakem kararlarına tepki göstererek bıraktı. O zamandan beri hiçbir güreşçi kemerin sürekli sahibi olamazken, her yıl kemer Edirne Belediyesi’ne geri döndü. Bu durum, “ahlı kemer” ifadesinin güreş literatüründe yer almasına neden oldu. .

Kaynak: AA