Enflasyon Muhasebesi Yeniden Gündemde

2024 yılı itibarıyla yeniden uygulamaya konulan enflasyon muhasebesi, iş dünyası ve finans çevrelerinde farklı tepkilere neden oldu.

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı İrfan Hüseyin Yıldız, bu uygulamanın bazı işletmelerin daha az, bazılarının ise daha fazla vergi ödemesine sebep olduğunu belirtiyor. Yıldız’a göre, enflasyon muhasebesinin yerine sürekli yeniden değerleme sistemi daha uygun olabilir.

İş Dünyası Rahatlama Bekliyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon muhasebesinin mevcut ekonomik koşullarda yürürlüğe girmemesinin iş dünyasına rahatlama getireceğini ifade ediyor.

Avdagiç, bu uygulamanın KOBİ’lerde finansal raporlama süreçlerinde hata riskini artırdığına dikkat çekerek, işletmelerin sade bir finansal raporlama süreci ile daha etkin olabileceğini savunuyor.

Maliyet ve Belirsizlik Endişesi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Burhan Özdemir, enflasyon muhasebesinin işletmelere maliyet ve belirsizlik getirdiğini dile getiriyor. Özdemir, KOBİ’ler için daha basit bir model önerirken, vergi yükünün reel kar oluşturmayan kazançlar üzerinden kaldırılması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca, düzenlemelerin iş dünyası ve meslek örgütleriyle ortak akılla tasarlanması gerektiğini belirtiyor.

Reel Sektörde Beklenen Etkinlik Sağlanamadı

Ankara Genç İş İnsanları Derneği (ANGİAD) Başkanı Ertuğrul Onat, enflasyon muhasebesinin reel sektörde beklenen etkinliği sağlayamadığını belirtiyor. Onat’a göre, uygulama vergi gelirlerine olumlu yansımadığı gibi, borç yükü altında olan firmalar için ek vergi yükü doğuruyor. Bu durum, özellikle öz sermaye yapısı zayıf KOBİ’ler için büyük bir sorun teşkil ediyor.

Daha Adaletli ve Dengeli Bir Sistem Önerisi

Uzmanlar, işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik daha adaletli ve dengeli bir düzenleme yapılmasının önemine değiniyor.

Enflasyon muhasebesinin kaldırılmasıyla yatırım ortamının daha sağlıklı bir hale geleceğini ve reel sektörün daha güçlü bir yapıya kavuşacağı düşünülüyor. Bu şekilde, Türkiye’nin ekonomik istikrarı için gerekli adımlar atılmış olacak. .

Kaynak: AA