DOLAR

42,8550$% 0.06

EURO

50,7672% 0.07

STERLİN

58,1692£% 0.21

GRAM ALTIN

6.183,10%-0,14

ÇEYREK ALTIN

10.021,00%-0,22

TAM ALTIN

40.073,00%-0,23

BİST100

11.290,36%-0,18

BİTCOİN

3720406฿%-0.32295

ETHEREUM

125423Ξ%-0.64157

Sabah Vakti a 02:00
Malatya PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Devlet.TC
  • Sağlık
  • Eskişehir’deki Uzman Doktor, Obezite Cerrahisinin Detaylarını Açıkladı

Eskişehir’deki Uzman Doktor, Obezite Cerrahisinin Detaylarını Açıkladı

Obezite Cerrahisi Sadece Ameliyat Değil

Eskişehir’de Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tolga Hüner, obezite cerrahisinin yalnızca ameliyat süreciyle sınırlı olmadığını ve hastaların sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve psikolojik destekle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Uzman, bu tedavi yönteminin özellikle uzun süreli diyet ve medikal tedavilere rağmen sonuç alamayan, vücut kitle indeksi yüksek bireyler için etkili olduğunu açıklıyor. Cerrahinin temel hedefi, mide hacmini küçülterek veya bağırsaklarda emilimi azaltarak gıda alımını sınırlamak ve kiloyu kontrol altında tutmaktır.

En Çok Tercih Edilen Yöntemler: Tüp Mide ve Gastrik Bypass

Dr. Hüner, en sık başvurulan iki cerrahi yöntemin tüp mide ve gastrik bypass olduğunu belirtiyor.

Tüp mide operasyonunda, midenin yaklaşık yüzde 80’i çıkarılarak mide kapasitesi küçültülüyor ve açlık hissini uyaran ghrelin hormonunun üretimi azaltılıyor. Gastrik bypass ise hem mideyi küçültüyor hem de ince bağırsağın bir kısmını devre dışı bırakarak daha az kalori emilimini sağlıyor. Bu yöntemler, kilo kontrolü açısından önemli avantajlar sunuyor.

Kimler Obezite Cerrahisi Adayıdır?

Dr. Hüner, obezite cerrahisinin genellikle vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişilere önerildiğini açıklıyor.

Ancak, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olup diyabet, hipertansiyon veya uyku apnesi gibi sağlık sorunları olan bireylerin de aday olabileceğini belirtiyor.

Cerrahiye uygun olup olmadıklarını değerlendirmek için genel cerrahi, endokrinoloji, diyetisyen ve psikiyatri uzmanlarıyla işbirliği yapılması gerektiğini vurguluyor.

Cerrahi Müdahale Sonrası Disiplinin Önemi
Cerrahi müdahale sonrasında hastaların hızlı kilo kaybı yaşadığını belirten Dr. Hüner, bu kaybın uzun vadede korunmasının ise sağlıklı yaşam alışkanlıklarının ne kadar benimsendiğiyle doğrudan ilişkili olduğunun altını çiziyor. Düzenli hekim kontrolleri, sağlıklı beslenme ve egzersiz, obezite cerrahisinin kalıcı başarısı için kritik öneme sahip faktörler olarak öne çıkıyor.

Cerrahi Müdahalelerin Riskleri ve Sonuçları

Dr. Hüner, obezite cerrahisinin sadece kilo kaybı sağlamadığını, aynı zamanda tip 2 diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi sağlık sorunlarında da ciddi iyileşmeler sağladığını söylüyor. Ancak enfeksiyon, kanama ve anesteziye bağlı komplikasyonlar gibi risklerin de varlığını hatırlatıyor. İyi eğitilmiş bir ekip tarafından yapılan operasyonlar riskleri en aza indirgemektedir.

Disiplinli Yaşam Tarzı ile Başarı

Uzman, obezite cerrahisinin tek başına bir çözüm olmadığını, bu süreçte disiplin, sabır ve sorumluluğun vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Doğru planlandığında ve uygulandığında, bu cerrahi müdahaleler hem yaşam süresini uzatabilir hem de yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Ancak sürecin disiplinli ve kararlı bir yaşam tarzı gerektirdiği unutulmamalıdır. .

Kaynak: IHA

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Fethiye Özel Lokman Hekim Hastanesi’nden DMD Hastası Yusuf Eymen’e Destek!

HIZLI YORUM YAP

  • Devlet.TC
  • Sağlık
  • Eskişehir’deki Uzman Doktor, Obezite Cerrahisinin Detaylarını Açıkladı

Eskişehir’deki Uzman Doktor, Obezite Cerrahisinin Detaylarını Açıkladı

Obezite Cerrahisi Sadece Ameliyat Değil

Eskişehir’de Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tolga Hüner, obezite cerrahisinin yalnızca ameliyat süreciyle sınırlı olmadığını ve hastaların sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve psikolojik destekle desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Uzman, bu tedavi yönteminin özellikle uzun süreli diyet ve medikal tedavilere rağmen sonuç alamayan, vücut kitle indeksi yüksek bireyler için etkili olduğunu açıklıyor. Cerrahinin temel hedefi, mide hacmini küçülterek veya bağırsaklarda emilimi azaltarak gıda alımını sınırlamak ve kiloyu kontrol altında tutmaktır.

En Çok Tercih Edilen Yöntemler: Tüp Mide ve Gastrik Bypass

Dr. Hüner, en sık başvurulan iki cerrahi yöntemin tüp mide ve gastrik bypass olduğunu belirtiyor.

Tüp mide operasyonunda, midenin yaklaşık yüzde 80’i çıkarılarak mide kapasitesi küçültülüyor ve açlık hissini uyaran ghrelin hormonunun üretimi azaltılıyor. Gastrik bypass ise hem mideyi küçültüyor hem de ince bağırsağın bir kısmını devre dışı bırakarak daha az kalori emilimini sağlıyor. Bu yöntemler, kilo kontrolü açısından önemli avantajlar sunuyor.

Kimler Obezite Cerrahisi Adayıdır?

Dr. Hüner, obezite cerrahisinin genellikle vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişilere önerildiğini açıklıyor.

Ancak, vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olup diyabet, hipertansiyon veya uyku apnesi gibi sağlık sorunları olan bireylerin de aday olabileceğini belirtiyor.

Cerrahiye uygun olup olmadıklarını değerlendirmek için genel cerrahi, endokrinoloji, diyetisyen ve psikiyatri uzmanlarıyla işbirliği yapılması gerektiğini vurguluyor.

Cerrahi Müdahale Sonrası Disiplinin Önemi
Cerrahi müdahale sonrasında hastaların hızlı kilo kaybı yaşadığını belirten Dr. Hüner, bu kaybın uzun vadede korunmasının ise sağlıklı yaşam alışkanlıklarının ne kadar benimsendiğiyle doğrudan ilişkili olduğunun altını çiziyor. Düzenli hekim kontrolleri, sağlıklı beslenme ve egzersiz, obezite cerrahisinin kalıcı başarısı için kritik öneme sahip faktörler olarak öne çıkıyor.

Cerrahi Müdahalelerin Riskleri ve Sonuçları

Dr. Hüner, obezite cerrahisinin sadece kilo kaybı sağlamadığını, aynı zamanda tip 2 diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi sağlık sorunlarında da ciddi iyileşmeler sağladığını söylüyor. Ancak enfeksiyon, kanama ve anesteziye bağlı komplikasyonlar gibi risklerin de varlığını hatırlatıyor. İyi eğitilmiş bir ekip tarafından yapılan operasyonlar riskleri en aza indirgemektedir.

Disiplinli Yaşam Tarzı ile Başarı

Uzman, obezite cerrahisinin tek başına bir çözüm olmadığını, bu süreçte disiplin, sabır ve sorumluluğun vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Doğru planlandığında ve uygulandığında, bu cerrahi müdahaleler hem yaşam süresini uzatabilir hem de yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Ancak sürecin disiplinli ve kararlı bir yaşam tarzı gerektirdiği unutulmamalıdır. .

Kaynak: IHA

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

Sıradaki haber:

Eskişehir’deki Uzman Doktor, Obezite Cerrahisinin Detaylarını Açıkladı

HIZLI YORUM YAP