Küresel Su Krizi: Şehirler Tehdit Altında

Güney Kore’deki Pusan Üniversitesinden bilim insanları, Nature dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, dünya şehirlerinin kuraklık projeksiyonlarını inceledi. Araştırma, “Sıfır Günü Kuraklığı” olarak adlandırılan ve içme suyu kaynaklarının tükendiği kritik duruma odaklanıyor.

Çalışmada, buharlaşma, nehir akışı ve su kıtlığı endeksleri gibi çeşitli parametreler göz önünde bulundurularak, gelecekteki su kıtlığının bölgelere göre ilk ortaya çıkma zamanları hakkında projeksiyonlar yapıldı.

Amerika ve Fransa’nın Su Kıtlığı Senaryoları

Araştırma, ABD ve Fransa merkezli iki model kullanarak yüksek ve orta emisyon senaryolarını inceledi.

ABD merkezli model, 2100 yılına kadar dünya genelindeki kuraklığa eğilimli bölgelerin yüzde 74’ünün benzeri görülmemiş su kıtlığı yaşayacağını öngörüyor.

Fransa merkezli model ise, büyük barajların bulunduğu bölgeler de dahil olmak üzere su kıtlığına maruz kalacak bölgelerin yüzde 51’inin 2100 yılına kadar ciddi sorunlarla karşılaşacağını tahmin ediyor.

Türkiye’de Su Kıtlığı Senaryoları

Türkiye’de bazı şehirler de “Sıfır Günü Kuraklığı” riski taşıyor.

Araştırmaya göre, ABD merkezli yüksek emisyon senaryosu kapsamında Adana ve Mersin 2030’da, İstanbul ve Diyarbakır ise 2050’de su kıtlığı tehlikesiyle yüzleşebilir.

Bu projeksiyonlar, suyun verimli kullanımının önemini bir kez daha vurguluyor; yeni barajlar inşa etmekten daha düşük maliyetli ve hızlı çözümler sunabiliyor.

Su Kıtlığı Tarımı ve Gıda Güvenliğini Tehdit Ediyor

Su kıtlığı tarımsal üretkenliği düşürebilir ve gıda güvenliğini tehdit edebilir.

Suya bağımlı endüstriler, özellikle tarım ve hidroelektrik santralleri, su kıtlığı nedeniyle operasyonel sorunlar ve ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalabilir. Tatlı su ekosistemlerinin bozulması, su kalitesinde düşüşlere ve dolayısıyla su kaynaklı hastalıkların yayılmasına neden olabilir.

2050’de Milyarlarca İnsan Su Stresiyle Karşı Karşıya

Türkiye Su Enstitüsü Politika Geliştirme Koordinatörü Dr. Tuğba Evrim Maden, artan nüfus ve su tüketimi eğilimleri nedeniyle 2050 yılı itibarıyla yaklaşık 5 milyar insanın su stresiyle mücadele edeceğini öngörüyor. İklim değişikliği, yağış rejimlerini etkileyerek zerogün kuraklık olaylarının olasılığını artırıyor. Maden, bu tür sorunları azaltmak için uluslararası düzeyde sürdürülebilir su yönetimi politikalarına öncelik verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. .

Kaynak: AA