Irak-Türkiye Petrol Ticaretindeki Yanlış İddialar

Türkiye’nin Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı üzerinden elde ettiği gelirlerle ilgili sosyal medyada dolaşan bazı iddialar, yetkililer tarafından yalanlandı.

DMM’nin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu hattan 2 milyar 320 milyon dolar gelir elde ettiği, bu rakamın Turkish Energy Company (TEC) adlı firmaya aktarıldığı ve 1 milyar 416 milyon dolarının kaybolduğu yönündeki söylentilerin tamamen asılsız olduğu bildirildi. Yetkililer, bu tür iddiaların bütünüyle dezenformasyon amaçlı kara propaganda olduğunu belirtiyor.

BOTAŞ’ın Gelir Rakamları

BOTAŞ’ın 2014-2018 yılları arasında petrol taşıma faaliyetleri incelendiğinde, elde edilen toplam gelirin 1,48 milyar dolar olduğu bilgisi verildi.

Ayrıca, ilgili tahkim kararında Türkiye’nin söz konusu petrol sevkiyatından 2,32 milyar dolar gelir elde ettiğine dair hiçbir ifade bulunmadığı açıklandı. Bu durum, bazı medya organlarının konuyu yanlış bir şekilde ele aldığını gösteriyor.

Turkish Energy Company’nin (TEC) Durumu

Turkish Energy Company’nin (TEC) tamamen kamuya ait bir devlet şirketi olduğu, tüm gelir ve harcamalarının mevzuata uygun şekilde kayıt altına alındığı belirtildi. TEC’in faaliyetlerinin Sayıştay tarafından denetlendiği ve TBMM KİT Komisyonu’nda görüşüldüğü vurgulandı. Dolayısıyla şirketin gelirlerinde herhangi bir kayıp ya da ‘buharlaşma’nın mümkün olmadığı ifade edildi.

Tahkim Kararları ve Tazminat Süreci

Türkiye, uluslararası hukuktan doğan haklarını savunarak, Irak aleyhine ileri sürdüğü ihlal iddialarını tahkim yoluyla kabul ettirmiştir. Sonuç olarak, Irak’ın Türkiye’ye tazminat ödemesine karar verilmiştir. Ancak, Irak lehine verilen tazminat kararına karşı Türkiye’nin başlattığı iptal davası süreci devam etmektedir. Bu süreçte kamuoyunda dikkatler resmi açıklamalara yöneltilmelidir.

Dezenformasyonun Tehlikeleri

Yargı süreci hala devam eden bu uluslararası mesele ile ilgili olarak, kamuoyuna maddi gerçeklerle bağdaşmayan, yanıltıcı ve kasıtlı bilgiler sunulması, ülkenin çıkarlarına zarar verme potansiyeli taşımaktadır.

Kamuoyunun, güvenilir kaynaklardan gelen resmi açıklamalara itibar etmesi, asılsız ve siyasi saiklerle ortaya atılan iddiaları dikkate almaması önem arz ediyor. .

Kaynak: DHA