Zorunlu Tahliyeler ve İsrail’in Gazze Stratejisi

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Gazze’nin kuzey bölgelerinde yaşayan Filistinlilere yönelik yeni bir zorunlu tahliye haritası yayımladı. Haritada, Gazze kenti ve civarındaki mahalleler kırmızı renkle işaretlenerek boşaltılması istenen alanlar olarak belirlendi. İsrail, bu bölgeleri “tehlikeli çatışma alanları” olarak tanımlıyor ve burada terör örgütlerinin etkisini sona erdireceğini iddia ediyor. Sözcü Adraee’nin açıklamalarına göre, askeri operasyonlar daha da yoğunlaşacak ve batıya doğru genişleyerek kent merkezine ulaşacak.

Gazze’de Süren Yer Değiştirme Krizi

İsrail ordusunun Gazze’de yürüttüğü harekâtlar, 7 Ekim 2023’ten itibaren Filistinli nüfusun büyük bir kısmının yer değiştirmesine neden oldu. 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yüzde 90’ından fazlası bu süreçte en az bir kez zorla yerinden edildi. Filistinliler, İsrail’in belirlediği “güvenli bölgeler” de dahil olmak üzere, Gazze’de hiçbir noktanın güvenli olmadığı görüşünü dile getiriyor. “Gazze’de güvenli yer yok” sloganı, bu endişenin en önemli ifadesi haline geldi.

Ateşkesin Bozulması ve Şiddetli Saldırılar

19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından, İsrail ordusu Mart ayında Gazze’ye yönelik saldırılarını yeniden başlattı. Bu dönemdeki çatışmalarda en az 56 bin 412 kişi hayatını kaybederken, 133 binden fazla kişi yaralandı. İsrail’in kalıcı bir işgali hedeflediği açıkça belirtiliyor ve Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etme niyetini duyurdu.

Kalıcı İşgal Planları ve Toplama Kampları

İsrail’in Gazze’deki askeri planı, kalıcı bir işgali ve Filistinlilerin “toplama kamplarına” sürülmesini içeriyor. Bu kamplarda Filistinlilere minimum insani yardım sağlanacak, bu da onların hayatta kalmalarına ancak yetecek düzeyde olacak.

İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkmayı ve Filistinlileri önce Gazze’nin güneyine, ardından başka ülkelere sürmeyi planladıklarını ifade ettiler.

Gazze’de İnsan Hakları İhlalleri

İsrail’in Gazze’ye yönelik bu kapsamlı askeri operasyonları ve zorunlu göç planları, uluslararası toplumda geniş tepkilere yol açıyor. İnsan hakları kuruluşları, hem bölgedeki sivillerin yaşadığı zorlukları hem de geniş çaplı yıkım ve yerinden edilme politikalarını kınamakta. Filistinlilerin karşı karşıya olduğu bu insanlık krizi, dünya genelinde dikkat çekiyor ve bir an önce barışçıl bir çözüm bulunması çağrıları artıyor. .

Kaynak: AA