Koruyucu Aile Günü’nde Buluşma ve Paylaşımlar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 30 Haziran’da belirlediği Koruyucu Aile Günü, koruyucu aileler ve evlat edindikleri çocukların bir araya gelmesine vesile oldu. Bu özel günde, aileler birbirleriyle deneyimlerini ve hissettiklerini paylaştı. Özellikle, annelerin evlat edindikleri bebeklerle olan fiziksel benzerlikleri dikkatleri üzerinde topladı. Aileler, bu benzerliklerin zamanla arttığını ve toplumsal çevrelerinden de buna yönelik geri dönüşler aldıklarını belirtti.

Özlem Karagül’ün Asel Bebek ile Tanışma Hikayesi

Özlem Karagül, evlat edindiği Asel bebekle olan ilişkisini içten bir şekilde anlattı. Deprem nedeniyle yaşadıkları zorlu sürece rağmen, başvurularını yenilemekte kararlı olduklarını ifade etti. İlk başvurularında sonuç alamayan aile, bir yıl sonra tekrar başvurdu ve Asel bebekle tanışma fırsatı buldu. Karagül, Asel’i gördükleri ilk anda derin bir sevgi hissettiklerini ve bu bağın yıllar içinde daha da güçlendiğini söyledi.

Gülşen Çelikdüğen’in Evlat Sevgisi ve Gelecek Planları

Gülşen Çelikdüğen, ailesini kaybeden çocuklara umut olmak amacıyla koruyucu aile programına katıldıklarını ifade etti. Geçen yıl başlattıkları süreç, kısa süre içinde olumlu sonuç verdi ve aile İsmail bebekle tanıştı. Çelikdüğen, İsmail’in hayatlarına neşe ve aşk kattığını paylaştı.

Ayrıca, ikinci bir çocuğa daha koruyucu aile olmayı düşündüklerini belirterek, bu sürecin kendileri için ne denli tarif edilemez bir deneyim olduğunu vurguladı.

Kiraz Bebek ile 18 Yıllık Bekleyişin Ardından Gelen Mutluluk

Nurşen Aytekin, 18 yıl süren evlat hasretine son veren Kiraz bebekle olan ilişkisini tutkulu bir dille aktardı. Çeşitli tedavilerin ardından evlat edinme yoluna başvuran Aytekin çifti, uzayan süreçte koruyucu aile olmaya karar verdi.

Kiraz bebekle ilk gördükleri anda aralarında oluşan bağı “ilk görüşte aşk” olarak tanımlayan Aytekin, bu sevginin hayatlarında gerçek aşkı bulmalarına vesile olduğunu belirtti.

Bu Deneyimi Herkesin Tatması Gerektiği Mesajı

Tüm bu hikayeler, koruyucu ailelerin yaşadığı derin duygusal deneyimleri öne çıkarıyor. Aileler, bu özel duygunun herkes tarafından deneyimlenmesi gerektiğini düşünüyor.

Evlat edindikleri bebeklerle kurdukları bağın tarif edilemez derecede özel olduğunu dile getirerek, koruyucu aile programlarına daha fazla katılım sağlanmasını ve herkesin bu duyguyu tatmasını arzu ettiklerini belirttiler. .

Kaynak: IHA