Malazgirt Zaferi’nin Tarihi Önemi ve Anlamı

Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Malazgirt Zaferi’nin 954’üncü yıldönümü münasebetiyle yayımladığı mesajda, bu tarihi olayın Türk tarihindeki büyük önemine değindi.

Başkan Tanfer, 26 Ağustos 1071 tarihinde kazanılan bu zaferin, Türk milletinin Anadolu’ya kalıcı olarak yerleşmesinin ve burada büyük bir medeniyet kurmasının kapıları olduğunun altını çizdi.

Bu zaferin, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etme kabiliyetinin bir simgesi olduğunu ifade ederken, zaferin kazandırdığı tarihi mirasın sorumluluğuna da vurgu yaptı.

Ecdadın Kahramanlığı ve Tarihi Miras

Başkan Tanfer, Malazgirt Meydan Muharebesi’nin askeri bir başarı olmanın ötesinde, Türk milletinin tarih sahnesindeki yerini daha da sağlamlaştırdığına dikkat çekti.

Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın önderliğinde kazanılan bu zaferin, Anadolu’nun Türk yurdu olma sürecindeki rolüne değinen Tanfer, anıların ve değerlerin genç nesillere aktarılmasının önemini belirtti. Ecdadımızın fedakârlık ve kahramanlıkla elde ettiği bu başarı, bugün bizlere büyük bir kültürel ve tarihi zenginlik bırakmıştır.

Gelecek Nesillere Aktarılan Sorumluluk

Başkan Tanfer, Malazgirt Zaferi’nden aldığımız mirasla, Türkiye’nin geleceğe dair hedeflerine, özellikle 2053 ve 2071 vizyonlarına ulaşma gayretini sürdüreceklerini ifade etti.

Bu tarihi zaferin, Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olarak kalmasını sağladığını belirten Tanfer, farklılıklarımıza rağmen birliğimizi sürdürdüğümüz müddetçe, Türkiye’nin Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında “Türkiye Yüzyılı” hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyeceğini dile getirdi.

Geçmişten Günümüze Tarihi Bağlar

Başkan Tanfer, Malazgirt Zaferi’nden Büyük Taarruz’a, Türk tarihinin eşsiz zaferlerinin komutanları Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, aziz şehitleri rahmetle, gazileri de minnetle andı. Bu kutlama mesajlarında, geçmişten gelen değerlerimizin nasıl geleceğimize ışık tuttuğuna dikkat çekildi.

Zaferin yıl dönümünü coşku ve gururla kutlarken, bu tarihi bağların ve kazanımların korunmasının Türkiye için ne denli önemli olduğu bir kez daha vurgulandı. .

Kaynak: IHA