0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Marmaris’te Kızılbük GYO uzmanlığıyla hayata geçirilen Kızılbük Thermal Wellness Resort projesine ilişkin olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararı, yargı sürecinden de onay aldı.

Mahkeme, projeye ilişkin “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının hukuka, bilimsel kriterlere ve çevre mevzuatına tamamen uygun şekilde verildiğini iki mahkeme kararıyla da tescilledi.

Marmaris İçmeler’de konumlanan ve Kızılbük GYO uzmanlığıyla hayata geçirilen Kızılbük Thermal Wellness Resort Projesi, hakkında açılan ÇED iptali davasını kazandı. Mahkeme, projenin çevre mevzuatına uygun şekilde planlandığını ve gerekli tüm bilimsel-teknik değerlendirmelerin eksiksiz yapıldığını tespit etti.

ÇED raporunun iptaline karşın açılan davaların süreci kapsamında oluşturulan yeni bilirkişi heyeti, projenin bilimsel ve teknik esaslara uygunluğunu vurgulayan bir rapor sundu.

Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm bilgi-belgeler ışığında; projenin çevreye olası etkilerinin kapsamlı şekilde değerlendirildiğini, yürürlükteki mevzuata uygun şekilde gerekli önlemlerin belirlendiğini ve ÇED raporunun yeterli olduğunu tespit ederek, davayı ikinci kez reddetti.

Projenin yer aldığı alanın “Kontrollü Kullanım Bölgesi” statüsünde olması ve yapılaşma hakkının ilgili mevzuatlara uygun biçimde tanımlanmış olmasıyla dikkat çekiyor.

Bağımsız bilirkişi heyetleri ile mahkeme tarafından gerçekleştirilen yerinde keşif ve teknik incelemeler neticesinde, projenin doğaya zarar vermeyeceği açıkça ortaya kondu. Kullanılan proje sistemlerinin çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanması, bilimsel raporlarla ayrıca belgelendi.

Projeyi hayata geçiren Kızılbük GYO, sürecin başından bu yana tüm çevresel ve hukuki gereklilikleri yerine getirme konusundaki kararlılığını sürdürdüğünü belirtti.

“Olumsuz iddiaların geçersizliği tescillendi” Konuyla ilgili yapılan açıklamada “Bilimsel ve hukuki gerçekliklerden uzak, kasıtlı biçimde kamuoyuna çevre hassasiyeti üzerinden yansıtılan bazı iddiaların, mahkeme kararlarıyla geçersizliği tescillendi.

Bu kararlar, gerçek çevre mücadelesiyle ilgisi bulunmayan ve yatırım karşıtı söylemleri temel alan girişimlerin hukuk önünde geçerli olmadığını bir kez daha ortaya koydu” denildi.

Kaynak: IHA