Enerji Stratejilerinin Değişimi

Günümüz dünyasında enerji politikaları yeni boyutlar kazanıyor.

Prof. Dr. Ergün’e göre, yalnızca enerji üretimini artırmak yeterli değil; karbon ayak izinin düşürülmesi, çevreye duyarlılık ve teknolojik gelişim de dikkate alınmalı. Nükleer enerji ise bu dönüşümde merkezi bir rol oynuyor. Enerji krizleri, iklim değişikliği ve jeopolitik riskler gibi faktörler, hükümetler ve enerji otoritelerini nükleer enerjiye yeniden yönlendiriyor. Çin’de yapım aşamasındaki 24 reaktör, Fransa’nın yatırımları ve İngiltere’nin Sizewell C projesi bu eğilimi doğruluyor.

Nükleer Enerji ve Karbon Nötr Hedefler

Prof. Dr. Ergün, nükleer enerjinin karbon nötr hedeflere ulaşmada vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.

Güneş ve rüzgar enerjisi önemli katkılar sağlasa da, nükleer enerji 24 saat boyunca sabit bir baz yük gücü sunarak bu hedeflerin gerçekleşmesine olanak tanıyor. Nükleer reaktörler, yılda 8. 000 saat kararlı güç üretme kapasitesine sahip ve neredeyse sıfır karbon salınımıyla çalışıyor. Depolama sorunları olmaması ve dışa bağımlılığı azaltması, nükleer enerjiyi daha da cazip kılıyor.

Akkuyu Projesinin Önemi

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Türkiye için sadece teknik bir yatırım değil, aynı zamanda jeopolitik ve ekonomik açıdan stratejik bir adım. Akkuyu faaliyete geçtiğinde, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayarak doğalgaz bağımlılığını önemli ölçüde azaltacak. Ayrıca, yılda 35 milyon ton karbon emisyonunu önlemesi beklenen bu proje, Türkiye’nin nükleer teknolojiyle tanışmasına da kapı aralıyor.

Nükleer Teknoloji ve Türkiye’nin Geleceği

Akkuyu projesi, Türk mühendisler ve teknisyenlere nükleer alanda tecrübe kazandırıyor. Türkiye’nin nükleer teknoloji konusunda yetkinliği, sadece iç pazarda değil, yurt dışında da fırsatlar sağlıyor.

Şu anda Türk firmalar Mısır, Macaristan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde projeler sunuyor, bu da Türkiye’nin nükleer üretici olma yolunda mesafe kat ettiğini gösteriyor.

Sinop ve Trakya’nın Yükselen Yıldızı

Sinop ve Trakya’da planlanan yeni nükleer santrallerle Türkiye’nin nükleer kapasitesinin 15. 000 MW’ye ulaşması hedefleniyor. Bu projeler, ülkemizi nükleer enerji üreten ülkeler arasında üst sıralara taşıyacak potansiyele sahip. Bu projelerde yerli katkı oranının artırılması ve teknoloji transferinin sağlanması büyük önem taşıyor. Sinop’ta ÇED süreci tamamlanmışken, Trakya’da yer seçimi yapıldı ve uluslararası iş birlikleri üzerinde çalışmalar devam ediyor. .

Kaynak: DHA