DOLAR

42,8212$% 0.03

EURO

50,3704% 0.4

STERLİN

57,6620£% 0.64

GRAM ALTIN

6.101,71%2,18

ÇEYREK ALTIN

9.791,00%1,94

TAM ALTIN

39.154,00%2,09

BİST100

11.311,06%-0,27

BİTCOİN

3801319฿%0.66904

ETHEREUM

128608Ξ%0.64341

Sabah Vakti a 02:00
Malatya PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Devlet.TC
  • Gündem
  • Türkiye’de Doğurganlık Hızındaki Düşüş ve Olası Çözümler

Türkiye’de Doğurganlık Hızındaki Düşüş ve Olası Çözümler

Doğurganlık Hızında Endişe Verici Düşüş

Türkiye’de doğurganlık oranları, 2023 itibarıyla 1,48’e düşerek, nüfusun kendini yenileme seviyesinin oldukça altına inmiş durumda. TÜİK’in verilerine göre bu düşüş, ülkede önemli bir demografik değişimi işaret ediyor. Dr. Koytak, bu sürecin Türkiye’de hızlı ve yeni bir fenomen olduğunu vurguluyor. Kentleşme, eğitim ve istihdam gibi faktörlerin hızlı dönüşümü, doğurganlık oranlarındaki azalmayı tetikleyen başlıca etmenler arasında yer alıyor. Dr. Koytak, geleneksel olarak üretici bir güç olarak görülen çocukların, günümüzde daha çok bir tüketim unsuru olarak değerlendirildiğini belirtiyor.

Gençlerin Çocuk Sahibi Olma İmkanları Azaldı

Gençlerin çocuk sahibi olma arzusunun azaldığına yönelik algılarla ilgili eleştirilerde bulunan Dr. Koytak, asıl problemin azalan imkanlar olduğunu dile getiriyor. Gençler için eğitim ve iş güvencesinin öncelik kazandığı, çocuk sahibi olmanın ise ikinci plana atıldığı bir dönemden geçildiğini açıklıyor.

Nüfus politikalarını belirleyen en önemli etmenlerden birinin azalan doğurganlık oranları olduğunu ve birçok ülkenin bu duruma karşı çeşitli dinamikler geliştirdiğini ifade ediyor.

Konut ve Sosyal Desteklerin Önemi

Türkiye’nin özellikle büyük şehirlerde belirginleşen konut sorununa çözüm bulması gerektiğini söyleyen Dr. Koytak, gençlerin konut sahibi olabilmeleri için farklı teşvikler ve kolaylıklar sağlanmasının önemli olduğunu belirtiyor. Konut, vergi ve istihdam gibi alanlarda sağlanacak desteklerin, gençleri çocuk sahibi olmaya teşvik edebileceğini belirtiyor. Bu bağlamda, çocuk sahibi gençlerin hızlı ve kolay bir şekilde konut ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Klasik Teşvikler Yetersiz Kalıyor

Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili ekonomik ve sosyal zorlukların ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Koytak, klasik teşviklerin bu noktada yetersiz kaldığını ifade ediyor. Nüfusun azalması durumunda emeklilik sistemlerinin zorlanabileceğine ve genç iş gücünün öneminin arttığına dikkat çekiyor. Sosyal hareketliliği artırmak için doğurganlık politikasında yenilikçi çözümler geliştirilmesi gerektiğini öneriyor.

Göçün Dengeleyici Etkisi
Dr. Koytak, tarihte göçün her zaman nüfus yenilenmesinde önemli bir rol oynadığını ve Türkiye’nin bu süreci doğru yönetmesi gerektiğini vurguluyor. Göç sayesinde demografik yapının dengelenebileceğini ve bu konudaki politikaların önem taşıdığını belirtiyor.

Türkiye’nin bu süreçte kendine özgü yenilikçi politikalar geliştirerek demografik yapının sürdürülebilirliğini sağlamak için adımlar atmasının önemine değiniyor. .

Kaynak: AA

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi’nde Camilerin Açılışını Gerçekleştirdi

HIZLI YORUM YAP

  • Devlet.TC
  • Gündem
  • Türkiye’de Doğurganlık Hızındaki Düşüş ve Olası Çözümler

Türkiye’de Doğurganlık Hızındaki Düşüş ve Olası Çözümler

Doğurganlık Hızında Endişe Verici Düşüş

Türkiye’de doğurganlık oranları, 2023 itibarıyla 1,48’e düşerek, nüfusun kendini yenileme seviyesinin oldukça altına inmiş durumda. TÜİK’in verilerine göre bu düşüş, ülkede önemli bir demografik değişimi işaret ediyor. Dr. Koytak, bu sürecin Türkiye’de hızlı ve yeni bir fenomen olduğunu vurguluyor. Kentleşme, eğitim ve istihdam gibi faktörlerin hızlı dönüşümü, doğurganlık oranlarındaki azalmayı tetikleyen başlıca etmenler arasında yer alıyor. Dr. Koytak, geleneksel olarak üretici bir güç olarak görülen çocukların, günümüzde daha çok bir tüketim unsuru olarak değerlendirildiğini belirtiyor.

Gençlerin Çocuk Sahibi Olma İmkanları Azaldı

Gençlerin çocuk sahibi olma arzusunun azaldığına yönelik algılarla ilgili eleştirilerde bulunan Dr. Koytak, asıl problemin azalan imkanlar olduğunu dile getiriyor. Gençler için eğitim ve iş güvencesinin öncelik kazandığı, çocuk sahibi olmanın ise ikinci plana atıldığı bir dönemden geçildiğini açıklıyor.

Nüfus politikalarını belirleyen en önemli etmenlerden birinin azalan doğurganlık oranları olduğunu ve birçok ülkenin bu duruma karşı çeşitli dinamikler geliştirdiğini ifade ediyor.

Konut ve Sosyal Desteklerin Önemi

Türkiye’nin özellikle büyük şehirlerde belirginleşen konut sorununa çözüm bulması gerektiğini söyleyen Dr. Koytak, gençlerin konut sahibi olabilmeleri için farklı teşvikler ve kolaylıklar sağlanmasının önemli olduğunu belirtiyor. Konut, vergi ve istihdam gibi alanlarda sağlanacak desteklerin, gençleri çocuk sahibi olmaya teşvik edebileceğini belirtiyor. Bu bağlamda, çocuk sahibi gençlerin hızlı ve kolay bir şekilde konut ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Klasik Teşvikler Yetersiz Kalıyor

Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili ekonomik ve sosyal zorlukların ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Koytak, klasik teşviklerin bu noktada yetersiz kaldığını ifade ediyor. Nüfusun azalması durumunda emeklilik sistemlerinin zorlanabileceğine ve genç iş gücünün öneminin arttığına dikkat çekiyor. Sosyal hareketliliği artırmak için doğurganlık politikasında yenilikçi çözümler geliştirilmesi gerektiğini öneriyor.

Göçün Dengeleyici Etkisi
Dr. Koytak, tarihte göçün her zaman nüfus yenilenmesinde önemli bir rol oynadığını ve Türkiye’nin bu süreci doğru yönetmesi gerektiğini vurguluyor. Göç sayesinde demografik yapının dengelenebileceğini ve bu konudaki politikaların önem taşıdığını belirtiyor.

Türkiye’nin bu süreçte kendine özgü yenilikçi politikalar geliştirerek demografik yapının sürdürülebilirliğini sağlamak için adımlar atmasının önemine değiniyor. .

Kaynak: AA

YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

Sıradaki haber:

Türkiye’de Doğurganlık Hızındaki Düşüş ve Olası Çözümler

HIZLI YORUM YAP