ABD’nin Yeni Gümrük Tarifeleri ve Küresel Etkisi

1 Ağustos itibarıyla ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri, uluslararası ticarette önemli değişiklikler getirdi. Bu düzenlemeler kapsamında, çeşitli ülkelerden ABD’ye yapılan ihracatta yüzde 15 ila yüzde 50 oranında vergi artışları uygulamaya konuldu. Ticaret anlaşması olmayan ülkeler için bu artışlar, ABD’ye ihracatı daha maliyetli hale getiriyor. Türkiye, bu yeni vergi düzenlemelerinde en düşük tarifelerin uygulandığı ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor.

Uzmanlar, Türkiye’nin düşük vergi grubunda yer almasının, ABD tarafından dengeli ve olumlu bir ticaret ortağı olarak kabul edildiğini, aynı zamanda Türk ihracatçılarının küresel rekabet gücünü koruduğunu belirtiyor.

Öne Çıkan Gümrük Vergisi Değişiklikleri

Yeni tarifelerle ilgili yapılan açıklamalarda, Kanada’ya uygulanan verginin yüzde 25’ten yüzde 35’e, Meksika’ya ise yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkarılmasının planlandığı belirtiliyor. İsviçre’ye yüzde 39, Brezilya’ya yüzde 10’a ilave yüzde 40 ile toplamda yüzde 50 oranında vergi uygulanacak. Güney Afrika, Vietnam, Tayvan, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler için de çeşitli oranlarda artışlar söz konusu.

Bu değişiklikler, ABD’nin ticaret politikalarında daha katı bir tutum sergilediğini gösterirken, Türkiye’nin düşük tarifelerde kalması önemli bir avantaj sağlıyor.

Bakır, Çelik ve Alüminyumda Yeni Düzenlemeler

ABD, özellikle çelik ürünleri için yüzde 50 oranında yeni vergiler belirledi. Ancak bu artışlar, bakır boru ve kablo gibi ürünlerle sınırlı tutuluyor. Rafine bakır, cevher ve konsantre ürünler bu kapsama dahil edilmedi. Bu gelişmeler, ABD’nin iç piyasasında bakır fiyatlarının düşmesine ve arz fazlasına yol açtı. Kanada, Meksika, Tayland ve Hindistan gibi ülkeler, ABD ile ticarette henüz uzlaşma sağlayamayan ana ortaklar arasında yer alıyor. Hindistan’a yönelik vergi artırımları ise ek para cezaları ile beraber uygulanacak.

Türkiye ve ABD Arasındaki Müzakereler

Türkiye, başta çelik, otomotiv ve bakır sektörlerinde olmak üzere, uygulanan tarifelerde daha düşük oranlar elde etmek amacıyla ABD ile diplomatik ve teknik düzeyde görüşmeler yürütüyor. Bu müzakerelerde, özellikle tekstil ve konfeksiyon sektöründeki beklentilerin karşılanmasına yönelik olumlu adımlar atılıyor. Türkiye’nin önceliği, ABD ile olan ticaretin öngörülebilir, adil ve sürdürülebilir bir şekilde sürdürülmesi.

Son kararname ve yapılan açıklamalar, Türkiye’nin müzakere sürecinin başarılı ilerlediğine ve iki ülke arasında artan bir iş birliği olduğuna işaret ediyor.

Küresel Ticarette Türkiye’nin Stratejik Avantajları

ABD ile Türkiye arasında yürütülen bu görüşmeler, Türkiye’nin ticaret politikalarındaki stratejik konumunu güçlendirmekte. Türkiye’nin düşük gümrük tarifesi avantajı, Asya ve Latin Amerika ülkeleri gibi bölgelerle kıyaslandığında önemli bir rekabet gücü sağlıyor. Türk ihracatçılarının küresel pazarlarda rekabet edebilirliği sürerken, Türkiye’nin dış ticaretteki güçlü ve sürdürülebilir pozisyonu da korunuyor. Türkiye, bu bağlamda, ticaret ilişkilerinde hem ekonomik hem de diplomatik açılardan önemli kazanımlar elde etmeye devam ediyor. .

Kaynak: DHA