Türkmenli Göleti’nde Doluluk Oranı Düşüyor

Tekirdağ ilinde sulama ve içme suyu kaynağı olarak kullanılan Türkmenli Göleti’nde doluluk oranı kritik seviyelere indi. Gölette su seviyesinin yüzde 2’nin altına düşmesi, gölet tabanında çatlaklar ve adacıklar oluşmasına neden oldu. Yetersiz su, bölge halkı ve tarım faaliyetleri için endişe verici bir duruma işaret ediyor. Mevcut su miktarının azalmasıyla birlikte, göletin çevresinde gözle görülür değişiklikler meydana geldi. Bu durum, bölgedeki su yönetimi ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı için alınacak önlemlerin önemini artırıyor.

İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fatih Konukcu, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerini vurguladı. Prof. Dr. Konukcu’ya göre, Tekirdağ ve çevresindeki birçok baraj ve göletin su seviyelerinde ciddi düşüşler gözlemleniyor. Kış aylarında yeterli kar yağışının olmaması ve yağmurların beklenenden az yağması, yaz aylarında su kıtlığına yol açtı. Aşırı sıcaklıklar, su kaynaklarının daha hızlı tükenmesine neden olarak durumu daha da kötüleştiriyor. Bu bağlamda, iklim değişikliği ve su yönetimi arasındaki ilişki daha da önem kazanıyor.

Yağışların Yetersizliği ve Kuraklık

Tekirdağ bölgesinde yağışların yetersizliği, su kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Prof. Dr. Konukcu’nun belirttiği gibi, bölgedeki su kaynaklarının düşük seviyede olmasının en büyük nedenlerinden biri yağış eksikliği. Özellikle yeterli kar yağışının olmaması, su rezervlerinin beklenen seviyeye ulaşamamasına sebep oldu. Bu durum, gölet ve barajların yanı sıra tarım arazilerini de etkileyerek çiftçileri zor durumda bırakıyor. Yağışların yetersizliği, bölgedeki ekosistem üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilir.

Su Kaynakları ve Yerel Halk

Türkmenli Göleti’ndeki su seviyesinin düşmesi, yerel halk için içme suyu temininde sıkıntılara yol açıyor. İlçedeki bazı mahalleler için önemli bir içme suyu kaynağı olan göletteki azalma, su teminini zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra, kuraklık nedeniyle tarım faaliyetlerinin de olumsuz etkilenmesi bölge ekonomisi üzerinde baskı yaratıyor. Su kaynaklarının doğru ve etkili bir şekilde yönetilmesi, bu tür krizlerle başa çıkmak için elzem hale geliyor.

Alınması Gereken Önlemler

Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için acil stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor. İklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerine karşı yerel yönetimler ve ilgili kurumlar arasında işbirliğinin artırılması önem taşıyor.

Su tasarrufu sağlamak, alternatif su kaynakları geliştirmek ve suyun verimli kullanımını teşvik etmek, bölgedeki su sıkıntısını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bu bağlamda, su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi ve iklim değişikliği ile mücadelede toplum bilincinin artırılması, gelecekte benzer sorunların önlenmesine katkı sağlayabilir. .

Kaynak: AA