Avrupa Parlamentosu’ndaki Kritik Oylama

Avrupa Parlamentosu’nda (AP) gerçekleştirilen bir oylama ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen hakkında verilen gensoru önergesi sonuçlandı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, von der Leyen’i yolsuzlukla suçlamıştı. 720 sandalyeli AP’de, 553 kişinin katıldığı oylamada, 175 vekil lehte, 360’ı ise aleyhte oy kullandı. Çekimser kalan 18 kişiye rağmen von der Leyen, 360 vekilin desteğiyle görevini sürdürmeye devam edecek.

Yolsuzluk Şüphesi: Kovid-19 Aşısı Anlaşmaları

Suçlamaların odağında, Kovid-19 salgını sırasında Pfizer ile yapılan aşı temini anlaşmalarındaki yolsuzluk iddiaları bulunuyor.

Romanya Milletvekili Gheorghe Piperea, von der Leyen’in Pfizer CEO’su Albert Bourla ile yaptığı telefon mesajlaşmalarının içeriğini gizlediği gerekçesiyle yolsuzluk şüphesinin arttığını belirtti. Bu durum, von der Leyen’in üzerine gölge düşürse de oylamada aleyhte bir sonuç çıkmadı.

Brüksel’in Müdahaleleri ve Demokratik Sürece Etkisi

Piperea ayrıca, Brüksel’in bazı AB üye ülkelerinde ulusal seçimlere müdahale ettiğini iddia etti.

Bunun yanı sıra, kamu harcamalarında usulsüzlük yapıldığı ve önemli kararlarda Avrupa Parlamentosu’nun devre dışı bırakılarak demokratik sürecin baltalandığı suçlamaları da gündemi meşgul etti. Bu iddialar, AB’nin yönetim yapısında şeffaflık ve hesap verebilirlik konularının yeniden tartışılmasına yol açtı.

Von der Leyen’in Liderliği ve Gelecek Beklentileri

2019 yılından bu yana AB’nin en önemli pozisyonlarından birini elinde bulunduran Alman siyasetçi Ursula von der Leyen, Haziran 2024’te gerçekleşecek seçimler öncesinde ikinci dönemine hazırlanıyor. Oylamadan çıkan sonuç, von der Leyen’in liderlik tarzının ve politikalarının AP’de geniş bir destek gördüğünü gösterdi. Ancak yolsuzluk iddiaları, gelecekte von der Leyen’in karşısına çıkabilecek muhtemel zorlukların bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Gelecekte Neler Olacak?

Von der Leyen’in görevine devam etme kararı, AB içinde birliğin ve reformların sürdürülmesi açısından önemli görülüyor. Ancak yolsuzluk iddiaları gibi meselelerin daha fazla derinlemesine araştırılması gerekecek.

Özellikle Kovid-19 aşı anlaşmalarındaki şeffaflık talepleri, AB’nin yönetim süreçlerinde daha açık ve hesap verebilir bir yaklaşım benimsemesi yönünde baskı yaratabilir. .

Kaynak: AA