Organik Bilginin Geleceği

Dr. Alper Özbilen, yapay zekanın sunduğu avantajlarla birlikte organik bilginin sonuna yaklaşıldığını öne sürüyor.

Yapay zeka, mevcut literatürü farklı formatlarda sunarak işleri hızlandırsa da, bu durumun gelecekte insanın özgün üretme kapasitesini daraltabileceğine dikkat çekiyor. Özgün düşünce ve üretimin sınırlandırılması, zamanla kapasite kaybına yol açabilir.

Yapay Zeka ve İnsan İşbirliğinin Evreleri

Özbilen, yapay zekanın insanlık tarihi içindeki evrimini üç ana evreye ayırıyor.

1950’lerden günümüze uzanan ilk evre, bilginin sayısallaşması ve işlenmesiyle karakterize edilirken, önümüzdeki yıllar insan ve yapay zekanın işbirliği döneminin başlangıcını işaret ediyor. Bu işbirliğinin sınırlarının nasıl şekilleneceği konusu, büyük önem taşıyor.

Yeni Teknoloji Dalgasıyla Karşılaşmak

Yapay zeka, toplumsal algıda yeni bir konu gibi değerlendirilse de, aslında 1950’lerden bu yana gelişen bir alan. 1990’lardaki internet devrimiyle birlikte veri sayısallaşmış ve çoğalmıştır. Bugün, yapay zeka toplumun geniş kesimlerine yayılarak bir devrim olarak kabul görmüştür. Bu süreç, bilginin ve iş yapış şekillerinin yeniden tanımlanmasına neden olmaktadır.

İş Dünyasında Değişen Dinamikler

Yapay zeka teknolojileri, iş dünyasında köklü değişiklikler yaratıyor. İşsizliğe yol açmayacağına, aksine insanların ve şirketlerin daha değerli faaliyetler için zaman kazanmasına neden olacağına vurgu yapılıyor. Şirketler, rutin işlerden kurtularak özgün alanlara odaklanma fırsatı elde ediyor ve yeni alanlar geliştirme olanağı buluyor.

Dr. Alper Özbilen’in Hayatına Kısa Bir Bakış

Hatay doğumlu Dr. Alper Özbilen, bilimle iç içe bir yaşam sürerek Gazi Üniversitesi’nde Elektrik Elektronik Mühendisliği eğitimi aldı. Boston Üniversitesi’nde inovasyon temelli iş yönetimi eğitimi de alan Özbilen, hem kamu hem özel sektörde yöneticilik deneyimi kazandı. Yapay zekayla ilgili derin bilgi birikimini, akademik çalışmalar ve iş dünyasıyla birleştirerek kitaplaştırmaya karar verdi. .

Kaynak: DHA